Yurtdışında genel görünüm

Göreli ekonomik istikrar önemli ölçüde yurt dışı yatırımcıların davranışına endeksli hale geldi.

Dolayısıyla, yurt dışı piyasaları daha yakından takip etmek Türkiye gibi ülkeler açısından kaçınılmaz hale geldi.

Yurtdışı yatırımcıların takip ettiği en önemli ekonomik parametreler şöyle sıralanabilir.

1. Gelişmiş ülkelerde faizler artmaya devam edecek mi?

2. Amerikan ekonomisi ve genelde dünya ekonomisi sert bir küçülme dönemine girebilir mi?

3. Hammadde fiyatlarının hızla düşmesiyle üretici konumdaki gelişmekte olan ülkelerin ekonomik görünümleri çok fazla bozulabilir mi?

FAİZLER VE BÜYÜME

Gelişmiş ülkelerde faizler armaya devam ediyor
. Avrupa geçen yıldan başlayarak faizleri artırma sürecine girdi. İngiltere daha geçenlerde faizleri yine artırdı. Japonya’da faizlerin artmasının eli kulağındadır. Amerika’da ise büyümenin yavaşladığına yönelik bazı veriler ışığında faiz artırımlarına ara verildi. Hatta, bir ara faizlerin düşme eğilimine girebileceği dahi konuşulmaya başlandı. Son haftalarda Amerika’da faizlerin yeniden artırılabileceği yönünde beklentiler oluşmaya başladı.

Gelişmiş ülkelerde faizlerin artıyor olması bir noktadan sonra bizim gibi ülkeler için iyi haber değildir. Çünkü, uluslararası sermaye faizlerin yükseldiği gelişmiş ülkelerde kalmayı tercih ediyorlar. Buna karşılık, gelişmekte olan ülkeler de belli bir miktarda uluslararası sermaye çekebilmek için faizleri yüksek tutmak durumunda kalıyorlar.

Eldeki veriler ışığında, gelişmiş ülkelerde enflasyon tehdidinin azaldığını söylemek mümkün görünmüyor. Buna karşılık, Amerika da dahil, gelişmiş ülkelerde ekonomik büyümenin sert bir biçimde yavaşladığı ya da durduğunu söylemek de mümkün değil. Aksine, Amerika hala büyümeye devam ederken, Avrupa ekonomileri ve Japonya geçmiş yıllara göre çok daha iyi bir büyüme performansı sergilemeye başladılar.

Bu şartlarda, gelişmiş ülkelerde ortalama faizlerin artma olasılığının, düşme olasılığından daha fazla olduğunu düşünmek gerekmektedir. Dolayısıyla, uluslararası sermaye hareketlerinin hacminde belli bir azalma olacağı ve uluslararası sermaye çekmenin maliyetinin artacağı tahmin edilebilir. Bu gelişmeler mutlaka gelişmekte olan ülkelerden istikrarı bozacak boyutlarda sermaye kaçışı olacağı anlamına gelmez.

OYNAKLIK

Hammadde fiyatları son aylarda düşüyor
. Örneğin, petrolün varil fiyatı 52 dolara indi. Altının ons fiyatı 620 dolara geriledi. Bu gelişmelerle hammadde üreten gelişmekte olan ülkeler belli bir ciro kaybedeceklerdir. O ülkelere yönelik risk algılaması diğer ülkelere göre daha kötüleşebilir. Yine de, dünya ekonomileri büyümeye devam ettiği sürece, hammadde fiyatlarının çok fazla düşmesi beklenmemelidir. Spekülatif dürtülerle çok düşerlerse, çok kötü olur!

Bizim gibi ülkeler için hammadde fiyatlarının düşmesi ithalat maliyetinin düşmesi anlamına gelir. Kronik cari işlemler açığımızın artıyor olmasına bu bir çözüm değildir, ama hammadde fiyatlarının düşmesi, bizim gibi ülkelerde, üretime destek verecek ve enflasyon baskısını hafifletecek bir gelişmedir.

Küresel sermaye birçok belirsizlik altında yeni yıla sinirli başladı. Sinirlilik yıl boyu devam edecek gibi görünüyor. Özellikle Amerikan ekonomisine ve hammadde fiyatlarına yönelik gelişmeler küresel sermayenin risk algılamasını yakından ilgilendiren iki unsurdur. Bu iki konuda gelecek yeni veriler küresel sermayeyi oynak hale getirebilecektir. Türkiye de bu gelişmelerden doğal olarak etkilenecektir.
Yazarın Tüm Yazıları