’Yükselen piyasalar’ bir türlü yükselemiyor

1980’li yıllarla birlikte uluslararası finans piyasasında "yükselen piyasalar" (emerging markets) diye bir kavram oluştu.

Uluslararası sermaye hareketlerini serbest bırakmış, piyasa ekonomisine dayalı politikalar uygulayan ve yabancı yatırımcıların bir şekilde ilgisini çeken ülkeler bu grup altında toplandı.

Bu grup ülkelere verilen isim ilginçti. Bu ülkeler gelişmiş ülke piyasalarına göre henüz yükselememişlerdi. Ama, yükselmekte olduğu düşünülüyordu. Yani, bu ülkeler uluslararası yatırımcılar açısından gözde ülkelerdi.

Uluslararası piyasalar bu ülkelerdeki yatırımlarını farklı bir biçimde değerlendirdiler. Gelişmiş ülkelerdeki yatırımlarından ayrı tuttular. Bu ülkeler "gelişmiş ülke" konumunda değil, "gelişmekte olan ülke" konumundaydılar.

MEZUN OLAN YOK

Genel olarak, yükselen piyasalar ligindeki ülkelerde kişi başına milli gelir 10 bin doların altında olmaktadır. Kurumsallaşma gelişmiş ülkeler düzeyinde değildir. Piyasa ekonomisi uygulamaktadırlar (Çin hariç), ama ekonomik politikalarında zaman içinde çeşitli zig-zaglar görmek mümkündür. Politikalarda devamlılık söz konusu olmayabilmektedir. Siyasi istikrar bu ülkelerde geçici olabilmektedir. Hukuk tam oturmamıştır. Bu ülkelerde yatırım riski göreli olarak yüksektir. Dolayısıyla, getiriler de yüksek olmak zorundadırlar.

Kısacası, aslında yükselen piyasalar grubuna giren ülkelere yatırım yapmak uluslararası yatırımcılar açısından çok dikkat isteyen bir olgudur. Dengeler bu ülkelerde her zaman bozulabilir. O nedenle de, bu ülkelerdeki yatırımlardan elde edilen getiriler gelişmiş ülkelerde elde edilen getirilere göre, oldukça yüksektir. Risk ağırlıklı getiriler ise zaman içinde küçümsenmeyecek boyutlarda oynaktır.

Daha doğru bir yaklaşımla, aslında bu ülkelere "yüksek getirili ülkeler" demek daha uygun düşmektedir. Çünkü, yükselen piyasalar dendiğinde, bu piyasaların bir gün yüksekte olacağı, yani gelişmiş piyasalar statüsüne geçeceği izlenimi verilmektedir. Halbuki, bu kategorideki ülkelerin hiçbiri bugüne kadar gelişmiş piyasa statüsüne geçememişlerdir.

Güneydoğu Asya ülkeleriyle somutlaşan "yükselen piyasalar" kavramı bu ülkelerin bir gün gelişmiş piyasa statüsüne geçebileceği beklentisini güçlendirmişti. Ama, 1997 yılında çıkan krizle birlikte bu ülkeler de hep "yükselen" kaldılar, ama yükselemediler.

İspanya, Portekiz ve Yunanistan Avrupa Birliği’ne girmeden önce "yükselen piyasalar" kavramına uygun ülkelerdi. Bu ülkeler Avrupa Birliği’ne tam üye olduktan sonra Avrupa içinde değerlendirilmeye başlandı. Farklı bir kategoride değerlendirildi. Ama, yükselen piyasalara yönelik uluslararası piyasalarda bir tedirginlik çıktığında, onlara yükselen piyasa ekonomileri denmese de, çalkantılardan nasiplerini alıyorlar.

YİNE GERİYE DÜŞÜLDÜ

Yükselen piyasalar son on yıl içinde uluslararası piyasalar içinde çok popüler oldu
. Bu ülkelerdeki getirinin yüksekliği gelişmiş piyasalardaki fonların bir bölümünün bu ülkelere kaymasını teşvik etti. Gelişmiş ülkelerde 2000’li yıllarda getirilerin düşüklüğü de yükselen piyasalara fon akımını hızlandırdı. 1990’lı yılların ortasında yükselen piyasalara giden fonlar yılda 300 milyar dolara yaklaşmışken, 2005 yılında bu rakam 400 milyar dolar oldu.

Son dönemde, yüksek fon akımı sayesinde dolar bazında çıkarılmış yükselen piyasalardaki hazine bonosu getirileri ile gelişmiş piyasalardaki hazine bonosu getirileri arasındaki fark yüzde 2’ye kadar düştü. Ama, kur riski alınarak yapılan yatırımlarda getiri farkı çok daha yüksek olabilmekteydi. Yani, az daha, yükselen piyasalar, paralarının gelişmiş ülke paralarına göre değer kazanmasını bir kenara bırakacak olursak, "yüksek getirili piyasalar" olmaktan çıkıyordu. Son çalkantılar durumu yine değiştirdi. Kurlar yükseldi. Riskler gerçekleşti.

Yükselen piyasalar bir türlü yükselemeyen piyasalar olarak kalacak gibi görünüyor. Aynı şekilde, işlerin eskiye dönmesi için bu ülkeler yüksek getirili ülkeler olarak da kalmak durumundadırlar. Yani, yüksek nominal getirilerin yanında döviz kurlarındaki göreli istikrar, bu ülkeleri uluslararası yatırımcılar gözünde yeniden çekici yapabilecektir.
Yazarın Tüm Yazıları