Yılın son haftasındayız. Bugünden başlayarak önce dünya ekonomilerinin geldiği noktayı ve ileriye dönük beklentileri özetleyeceğim. Ardından da, Türkiye ekonomisini irdeleyip 2006 yılına yönelik bazı tahminleri paylaşacağım.
Dünya ekonomisi yavaşlıyor. 2005 yılında yüzde 4 civarında büyümesi beklenen dünya ekonomisinin 2006 ve sonrasında yüzde 3 civarında büyümesi tahmin ediliyor. Dünya ekonomisinin büyümesinin ardında büyük ölçüde Amerikan ekonomisi var. 2000-2004 yıllarını kapsayan beş yılda dünya ekonomisindeki büyümenin yüzde 90’ına yakın bölümünün Amerikan ekonomisinden geldiği hesaplanıyor. Bu nedenle Amerikan ekonomisindeki gelişmeler tüm dünya ekonomilerini çok yakından ilgilendiriyor.
BÜYÜME
Amerikan ekonomisi giderek büyüyen ikiz açıkların riskleriyle yaşıyor. Bir yandan büyüyen dış ticaret açığı, diğer yandan artan bütçe açıkları Amerikan ekonomisi kadar dünya ekonomisini de tehdit ediyor. 1990’lı yılların ikinci yarısında gözlenen bütçe disiplini Amerika’da kaybolmuş gibi görünüyor.
2004 yılında Amerikan ekonomisi yüzde 4.2 büyüdü. Son çeyrekte büyüme yüzde 4’ün üzerinde gerçekleşti. Ama, Bu yılın tümünde Amerikan ekonomisindeki büyümenin yüzde 4’ün altında kalacağı tahminleri yapılıyor. Amerikan ekonomisinin yılda yüzde 4 büyümesi her yıl Amerikan ekonomisine Türkiye ekonomisinin yaklaşık bir buçuk katı kadar bir büyüklüğün eklenmesi anlamına geliyor.
Gelecek yıl da büyümenin yüzde 3’ün biraz üzerinde olacağı sanılıyor. Petrol fiyatlarının alacağı yön Amerikan ekonomisindeki büyümeyi olumlu ya da olumsuz etkileyebilir. Tüm tahminler petrol fiyatının varil başına 50 dolarlarda kalacağı üzerine yapılıyor.
Amerika tüketimini artırıyor. Tasarruflarını azaltıyor. Oluşan tasarruf açığını dış dünyadan finanse ediyor. Bu yolla dünyada dolar üzerinden çıkmış finansal varlıklar artıyor. Amerika’nın artan dış borçlarının en büyük alıcısı başta Çin olmak üzere gelişmekte olan ülkeler oluyor.
FAİZLER
Enflasyonist eğilimlerin artmasıyla Amerikan Merkez Bankası (FED) 2004 yılının ortalarından beri düzenli olarak faizleri artırıyor. Bir buçuk yıl önce FED faizi yüzde 1’ken, bugün yüzde 4.25’e çıktı. Amerika’da faizlerin bira daha artacağı tahmin ediliyor. Faizin önümüzdeki yıl yüzde 5’e kadar çıkması sürpriz olmayacaktır.
Çoğunlukla Amerikan ekonomisinden kaynaklanan nedenlerle dış dünyada faizler artmaktadır. Bir süre daha artmaya devam edecekmiş gibi görünmektedir. Buna karşılık, ekonomik büyümede, petrol fiyatları bir sürpriz yapmazsa, dramatik bir daralma beklenmemektedir. Bu açılardan, 2006 yılı, 2005’den çok daha farklı bir yıl olmayacaktır.
Bütün bunların Türkiye ekonomisi açısından ne anlama geldiğini Türkiye ekonomisini irdelerken ele alacağım.