Yeni para politikası aracı

MERKEZ Bankası geçenlerde para politikasının yeni bir aracı olarak borçlanma senetleri ihraç etmeye yönelik olarak bir tebliğ çıkardı. Benimsenen yaklaşım son derece doğrudur.

Bu yeni araçla para politikasına belli bir esneklik kazandırılabilecektir. Bu konuyu daha önceki yazılarımda vurgulamıştım.

Uzun süredir böyle bir para politikası aracının ihtiyacının olduğunu düşünen bir iktisatçı olarak Merkez Bankası tebliğinin olumlu ve olumsuz taraflarının tartışılmasının gerekli olduğunu düşünüyorum.

TASARRUF ARACI DEĞİL

Çıkarılması planlanan borçlanma senetlerine merkez bankaları çevresinde mevduat senetleri
(cerdificate of deposits - CD) denmektedir.Bizim Merkez Bankası’nın da planladığı gibi, bu CD’ler en fazla üç ay vadeli olmaktadır. İhale yoluyla satılmaktadır. CD’lerin ikinci piyasada el değiştirmesi mümkün olmaktadır.

Bu yolla Merkez Bankası yalnızca gecelik faizleri değil, doğrudan üç ay vadeye kadar olan kısa vadeli faizleri de etkileme olanağına kavuşmaktadır. Piyasaya çıkardığı CD’ler yoluyla Merkez Bankası daha uzun vadeli bir biçimde piyasadan likiditeyi çekebildiği gibi, ikinci piyasada CD’lerin el değiştirmesiyle piyasa hem derinleşmekte hem de para politikası ek bir esneklik kazanmaktadır.

Merkez Bankası’nın tebliğinden anlaşıldığı kadarıyla, asıl amaçtan sapmaya olanak verecek noktaları da vurgulamakta yarar vardır.

Her şeyden önce, para politikası mevduat toplayan ve kredi veren kuruluşlarca, yani bankalarla yürütülen bir politikadır. Dolayısıyla, çıkarılacak CD’lerin tek muhatabı sistemdeki bankalar olmalıdır. Aracı kurumların bu yapıda yeri yoktur.

İkinci piyasada Merkez bankasının çıkaracağı CD’ler yalnızca bankalar arasında el değiştirebilmelidirler. CD’leri bir banka bir diğerine piyasada oluşacak bir fiyattan satabilmeli, ama bankalar bu CD’leri banka dışı kesimlere satamamalıdırlar. Çünkü, bu borçlanma senedi bir para politikası aracıdır, tasarruf aracı değil. CD’ler banka dışı kesimlere de satılabildiğinde, para politikası aracı değil, bir tasarruf aracı olmaktadırlar. Bir başka açıdan, Hazine’nin çıkardığı devlet iç borçlanma senetleri ile tam rekabet içine girmektedirler. Bu doğru bir yaklaşım değildir.

MEVZUAT

Yalnızca bankalar arasında el değiştirebilen bir borçlanma senedinin fiziken basılması gerekmemektedir
. Aksine, Merkez Bankası’nın çıkaracağı CD’ler kaydi olmalı ve Merkez Bankası bünyesindeki bir sistem yoluyla piyasası oluşmalıdır. Sonuçta, bu CD’ler Merkez Bankası’nın yükümlülüğüdür. Bu açıdan bakıldığında, CD’lerin Sermaye Piyasası mevzuatına bağlı olması gerekmemektedir.

Bu konudaki bir diğer önemli nokta Hazine’nin çıkardığı devlet iç borçlanma senetlerinin asgari vadesinin bundan sonra altı aydan daha kısa olmamasıdır. Bu şekilde, borçlanma senetlerinde birinci piyasanın aktörleri üç ay vadeye kadar Merkez Bankası, altı aydan sonraki vadelerde Hazine olacaktır.
Yazarın Tüm Yazıları