Paylaş
Yeni dengenin boyutlarını şimdiden kestirmek ise çok zor. Çünkü, uluslararası piyasalardaki dalgalanmaların şiddeti, sıklığı ile ekonomi politika yapıcılarının alacağı tavırlar yeni dengenin boyutlarını belirleyecektir.
Bugün dış denge ile enflasyon konusundaki olası görünümü özetleyeceğim. Ayrıntıları ilerideki yazılarda ele alacağım.
DIŞ DENGE
Cari işlemler açığı yılın ilk beş ayında 16.5 milyar dolar civarında gerçekleşti. Ödemeler dengesi bazında dış ticaret açığı (fob) da aynı dönemde 17.2 milyar dolar oldu. Bu yılın başından beri dış ticaret açığında bir hızlanma (yüzde 25’lerden yüzde 32’ye) söz konusuydu. Ama, daha önce yıllık bazda yüzde 30’larda artan yatırım malları ithalatındaki artış yılbaşından beri tek haneli rakamlardaydı.
Yeni dengede dış ticaret açığındaki hızlanma duracak hatta dış ticaret açığı yıllık bazda azalabilecektir. Yatırım malları ithalatı düşerken, ara malları ithalatındaki artış küçümsenmeyecek boyutta yavaşlayacaktır. Sonuçta, cari işlemler açığındaki artış hızı da kaçınılmaz olarak yavaşlayacak, hatta durabilecektir. Bu gelişmeler arz yönlü şokun bir parçasıdır.
Yılın ilk beş ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 civarında artan cari işlemler açığı yılın bütününde geçen yıldan çok faklı olmayabilecektir. Son on iki ayda cari işlemler açığı 28.7 milyar dolar oldu. Ama, yıllık bazda bu rakam ilerideki aylarda düşecektir.
Bütün bu gelişmeler üretimden zorunlu olarak fedakarlık yapılması sayesinde olacaktır. Kısacası, yılın ilk altı ayında yüksek bir ekonomik büyüme sağlamış olsak da, yılın ikinci yarısında ekonomik büyüme durma noktasına gelebilecektir. Büyümenin son altı aydır motoru durumundaki inşaat sektöründeki durgunluk zaten bilinmektedir. İçinde yaşanan şartlarda milli gelir büyümesine önümüzdeki dönemde olumlu katkı yapabilecek tek sektör tarım üretimi olabilir.
ENFLASYON
Grafikten de görüldüğü gibi, enflasyon zaten yükselme eğilimindeyken, son dönemdeki karışıklıklar enflasyondaki yükselme eğilimini güçlendirmiştir. Yılın ilk yarısında tüketici enflasyonu tüm yıl için konulan hedefi yakalayıp yüzde 4.9 olmuştur. Aynı dönemde üretici enflasyonu yüzde 11.7’ye gelmiştir.
Yılın ikinci yarısında üretici enflasyonu yıllık bazda hızlanarak artacak gibi görünmektedir. Yıl sonunda üretici enflasyonun yüzde 20 civarında gerçekleşmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
Tüketici enflasyonunun yıl sonunda tek haneli rakamlarda oluşmasının olasılığı ise oldukça düşüktür. Özellikle, üretici fiyatlarından tüketici fiyatlarına geçişin hızlı olması durumunda, tüketici enflasyonu yıl sonunda yüzde 13’ü aşabilecek gibi görünmektedir.
Üretici fiyatlarından tüketici fiyatlarına geçişin hızı iç talep gelişmeleriyle yakından ilgilidir. İç talep büyümesinin yeterince hız kesmemesi durumunda üretici-tüketici fiyatları arasındaki geçiş hızlı olabilecektir. Kısacası, iç talep gelişmelerinin enflasyon üzerine olumsuz etkilerini yılın ikinci yarısında çok daha açık bir biçimde görebileceğiz.
Önümüzdeki dönemde enflasyonun kontrolü giderek daha fazla iç talep kontrolüne yoğunlaşma durumundadır.
Paylaş