TÜRKİYE ekonomisinin son otuz beş yılda ortalama büyümesi yaklaşık yıllık yüzde 4.5 olmuştur. Tarihimizde ilk kez son beş yıldır kesintisiz bir biçimde uzun dönemli ortalamanın üzerinde büyümekteyiz.
Nedenleri ne olursa olsun, bu bir başarıdır. Kafaları kurcalayan soru bu başarının devamlılığı olup olamayacağıdır. Bir başka ifadeyle, Türkiye ekonomisinin uzun dönemli büyüme eğiliminin artıp artmadığı sorgulanmalıdır.
Geçmiş veriler Türkiye ekonomisinde son beş yıla ışık tutabilecek uzun dönemli büyüme eğilimi konusunda çok fazla bilgi vermemektedir. Aksine, dönemsel olarak bakıldığında, ekonomik büyüme konusunda kararlı bir eğilimden söz etmek de mümkün olmamaktadır.
DÖNEMSEL GELİŞMELER
Grafikten de görüldüğü gibi, son otuz beş yılı beş yıllık dilimlere böldüğümüzde, ekonomik büyüme dönemler itibariyle oldukça dalgalı bir seyir izliyor.
Son beş yıldır gözlenen yüksek büyüme 1971-76 döneminde de gözlenmişti. Ama, bu dönemdeki büyüme performansı kalıcı olamadı. 1976-81 dönemi, aynı 1996-2001 dönemi gibi, ekonomik büyümenin en düşük kaldığı bir dönem oldu. 1986-96 arasındaki on yıllık dönemde ekonomik büyüme otuz beş yıllık ortalama civarında gerçekleşti. Son beş yıldır en yüksek büyüme dönemini yaşamaktayız.
Grafikte sağ eksende ölçülen beş yıllık toplam cari işlemler dengesi (açığı) genelde ekonomik büyüme paralelinde istikrarlı bir seyir izlemiştir. 1970’li yılların başında göreli olarak düşük cari işlemler açığı dengesine rağmen yüzde 6’yı aşan büyüme performansı o dönemde önemli yer tutan işçi dövizi girişleriyle açıklanabilir. 1976-1981 dönemindeki düşük büyüme ile göreli olarak yüksek cari işlemler açığı artan petrol fiyatlarının önemli bir sonucudur. Buna karşılık, 1981 yılından 1996 yılında kadarki on beş yılda, 7-10 milyar dolarlık toplam beş yıllık cari işlemler açığı ile yıllık yüzde 4-5 civarında ekonomik büyüme gerçekleşmiştir.
1996 yılından sonra ekonomik büyüme ile cari işlemler açığı arasındaki ilişkide kopmalar yaşanmaya başlamıştır. 1996-2001 döneminde toplam 8.5 milyar dolar cari işlemler açığı verildiği halde, ekonomik büyüme yüzde 1’in altında kalmıştır. Bir anlamda, bu dönem 1976-1981 dönemine çok benzemektedir. 2001-2006 dönemi ise toplam 80 milyar dolar cari işlemler açığının verilip yıllık ortalama büyümenin yüzde 7’yi geçtiği geçmişe göre çok farklı bir dönem olmuştur.
2001-2006 dönemi ekonomik büyüme performansının kalıcılığı çok büyük ölçüde beş yılda 80 milyar doları aşan cari işlemler açığının sürdürülüp sürdürülemeyeceği ile ilgili görünmektedir. Daha düşük cari işlemler açığına rağmen benzer bir büyüme performansının gösterilebileceğine ilişkin bir savın gerçekçi olup olmayacağı ise son dönemlere daha ayrıntılı bakmakla mümkün olabilecektir.