Umutlarla gerçekleşmeler farklı

MAYIS ve haziran aylarındaki çalkantılardan sonra ben de dahil çoğu kimse ekonomik büyümenin biraz yavaşlayacağını umdu.

İç talep büyümesinin hızının kesilip dış açıklara çare olabileceği düşünüldü. Ama, son veriler umutların pek gerçekleşmediğine işaret ediyorlar. Ekonomik birimler galiba çalkantının geçici olduğunu düşünüp umursamadı.

Yakında finans piyasalarında bir "cuma sendromu" başlayacak gibi görünüyor. Son iki haftadır cuma günleri finans piyasalarının ağzının tadı kaçıyor. Her hangi bir nedenle, döviz kurları ve faizler yükseliyor. Sanki, mini çalkantılar dönemine girmiş gibiyiz.

Piyasada oynaklıklar arttı. Bugünün küçük oynaklıkları yarının fırtına habercisi de olabilirler. Ama, bugünkü haliyle, mini oynaklıkların da dış açıkların makul düzeylere çekilmesi için bir ilaç olacağını ummak çok gerçekçi görünmemektedir. Bu konuya yarın gireceğim.

ARTIŞA DEVAM

Cuma günü ağustos ayına ait dış ticaret rakamları yayınlandı. İhracat küçümsenmeyecek düzeyde artıyor. Ama, aynı zamanda ithalat da artmaya devam ediyor. Çok da anormal olmayan bu gelişme şaşırtıcı olarak nitelendiriliyor. Üç aydır beklenen, ithalatın hızının kesilmesi bir türlü gerçekleşmiyor.

Aslında, dış ticaret açığı son üç aydır çok hafif de olsa bir azalma eğilimi içine girmiş görünüyor. Grafikten de görüldüğü gibi, aylık bazda üç aylık dış ticaret açığı haziran ayında 14.8 milyar dolar düzeyine ulaşarak rekor kırmıştı. Üç aylık dış ticaret açığı temmuz ayında 14.3 milyar dolara, ağustos ayında da 14.1 milyar dolara geriledi. Gerileme mevsimsel görünmüyor. Çünkü, bundan önceki yıllarda aynı dönemde üç aylık dış ticaret açığı artmaya devam ediyordu. Yine de, ağustos ayındaki üç aylık dış ticaret açığı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13.5 artmış görünüyor. Geçen yıl bu rakam yüzde 30 civarındaydı. Açığın eylül ayı ile birlikte yeniden artış eğilimine girmesi de şaşırtmamalıdır.

Kısacası, son üç aylık veriler dış ticaret açığındaki artışın hızının kesildiğini söylüyor. Ama, dış ticaret açığı artmaya devam ediyor. Artış hiç de küçümsenecek boyutlarda değil. Yıllık bazda dış ticaret açığı 50 milyar dolara gelmiş bulunuyor ve artmaya devam ediyor.

Ağustos ayında tüketim malları ithalatında geçen yılın aynı ayına göre çok az bir azalma görünüyor. Bu gelişmeyi hemen "iç talepte bir daralmanın yaşandığı biçiminde" yorumlamak en azından şimdilik çok doğru olmayacaktır. Benzer bir olguyu, hatta daha çarpıcı bir biçimde geçen yılın ocak ve mayıs aylarında da yaşamıştık. Halbuki, o dönemde iç talep artıyordu. Tüketim malı ithalatı geçici bir süre için artan vergilere tepki vermişti. Daha sonra artan vergilere de alışılmıştı. Dolayısıyla, tüketim malları ithalatındaki ağustos ayındaki çok küçük gerilemenin geçici olma olasılığı küçük değildir.

SIKIŞIYORUZ

Konunun korkutucu yanı ara malları ithalatındaki artıştır
. Geçen kasım-ocak döneminde artışının yavaşladığı gözlediğimiz ara malları ithalatı son iki aydır yıllık bazda yüzde 22 civarında artmaya devam etmektedir. Ara malları ithalatındaki artış ihracattaki artışla uyumlu görünmektedir. İhracata yönelik üretimde ithal ara mallarının ağırlığının giderek arttığı çok açıktır.

Bir yandan ekonomik büyüme, diğer yandan ihracata yönelik üretimde ithal ara mal talebinin artması dış açıklar konusunda Türkiye ekonomisini sıkıştırmaktadır. İhracat yapısında bir günden diğerine radikal bir dönüşüm olmayacaktır. Ekonomik büyümenin dış açıkları makul düzeye çekecek bir eğilim içinde olduğu yönünde ise henüz bir işaret bulunmamaktadır.
Yazarın Tüm Yazıları