PETROL fiyatları varil başına 100 dolara yaklaşıyor. Artan petrol fiyatlarının dünya ekonomilerinde arz yönlü bir şok yaratma olasılığı giderek artıyor.
Arz yönlü şok dışsal etkilerle bir birim üretimin daha pahalıya mal olması olarak alınabilir. Böyle bir şokun beklenen sonucu daha az ürerim ve daha yüksek fiyatlardır.
Şimdiye kadar dünya ekonomileri artan petrol fiyatlarını diğer fiyatlara yansıtmadan içine sindirebilmiş görünüyordu. Bir anlamda, arz yönlü şokun beklenen etkisi gerçekleşmedi. Yapılan araştırmalar bu noktadan sonra dünya ekonomilerinde artan petrol fiyatlarını ürün fiyatlarına yansıtmama olasılığının giderek azaldığını gösteriyor.
FATURA ARTIYOR
Türkiye açısında da gelişmeler hoş değil. Ekonomik büyümeye paralel olarak petrol tüketimi zaten artıyor. Artan petrol tüketimini artan fiyatlarla karşılamak Türkiye’nin ödediği petrol faturasını doğal olarak artırıyor. Örneğin, 2000 yılında 4.2 milyar dolar olan ithal ham petrol faturası 2006 yılında 10.7 milyar dolara fırladı. Buna karşılık, aynı dönemde yıllık ham petrol ithalatı 21.4 milyon tondan 23.8 milyon tona çıktı. 2001 yılından bu yana yıllık ham petrol ithalatı 23-24 milyon ton arasında oynuyor. Artan faturanın çok önemli bir bölümü fiyat artışlarından kaynaklanıyor.
Petrol fiyatları son on yıllık dönemde ilk çıkışını 1999 yılının mart ayında yapmaya başladı. Mart 1999 ile eylül 2000 arasında Brent petrolün varil fiyatı 10 dolardan 37 dolara fırladı. 2000 yılının eylül ayı orasından 2003 yılının mayıs ayına kadar petrol fiyatları 23-37 dolar bandında salındı.
Grafikten de görüldüğü gibi, 2003 yılının mayıs ayından sonra petrol fiyatlarının ikinci tırmanışı başladı. 2006 yılının ağustos ayı başlarında Brent petrolün varil fiyatı 78 dolara kadar çıktı. Bu yılın ocak ayında 50 dolara kadar düşen petrol fiyatları yeniden tırmanışa geçti. Şimdi 90 doların üzerinde seyrediyor.
Petrol fiyatlarındaki dalgalanmanın doların uluslararası piyasalardaki değeri ile yakından ilgili olduğu biliniyor. Ama, doların değerinin dışında, petrol fiyatları diğer paralar cinsinden de ciddi boyutlarda artıyor. Örneğin, 2003 yılında ortalama 25 Euro olan Brent petrolün varil fiyatı bu yılın ilk on ayında ortalama 51 Euro’ya yükseldi.
SPEKÜLASYON
Piyasa uzmanları petrol fiyatındaki bu artışın dünya ekonomilerinin büyümesinden kaynaklanan talep patlamasından çok, spekülatif talebin şişmesinden kaynaklandığını söylüyorlar. Petroldeki spekülatif hareketler makul düzeylere gelinceye kadar petrol fiyatlarındaki artışın kaçınılmaz olduğu vurgulanıyor. Spekülasyon genellikle Amerika ve Çin gibi dünya ekonomilerinin büyümesine katkı yapan ülkelerdeki büyüme beklentileri ile yakından ilgili gibi görünüyor.
Son veriler Amerika’daki büyümedeki düşmenin o denli hızlı olmayacağı ve Çin gibi ekonomilerin büyümeye devam edeceği beklentisinin hakim olmasına neden oldu. Dolayısıyla, petrol fiyatları da yeniden uçuşa geçti. Bu gelişmeler dünya ekonomilerinde artan enflasyonla ekonomik durgunluğun bir arada oluşma olasılığını artırıyor.