Paranın değeri

EKONOMİK birimler açısından "para" toplam varlıkların (servetin) bir parçasıdır.

Aynı, konut gibi, bono, tahvil, hisse senedi gibi, para da ekonomik birimler için bir varlıktır. Parayı diğer varlıklardan ayıran en önemli özellik diğer varlıkların, mal ve hizmetlerin değerlerinin para cinsinden ölçülmesidir. Yani, para aynı zamanda bir ölçüm aracıdır.

Paranın değeri farklı varlıklar, mal ve hizmetler cinsinden ölçülebilir. Örneğin, bir saatlik çalışma karşılığında alınan ücret 5 YTL ise, bir saatlik çalışmanın para cinsinden değeri 5 YTL ya da bir liranın emek cinsinden değeri 12 dakikalık (60/5) çalışmadır. Saat ücreti 10 YTL’ye çıktığında, emeğin para cinsinden değeri ikiye katlanmıştır, ama paranın emek cinsinden değeri yarı yarıya düşmüştür.

FARKLI ÖLÇÜMLER

Fiyat istikrarı dendiğinde, ekonomideki ortalama mal ve hizmet fiyatlarının bir zaman aralığında istikrar içinde olması anlaşılır
. Yani, mal ve hizmetlerin para cinsinden değerinin korunması söz konusudur. Bir başka açıdan, fiyat istikrarı, paranın ortalama mal ve hizmetler karşısındaki değerinin korunması anlamına gelir.

Enflasyon denen olgu ortalama mal ve hizmet fiyatlarının zaman içinde giderek artmasıdır. O halde, enflasyon, aslında paranın mal ve hizmetler karşısında değerinin zaman içinde giderek düşmesi anlamına gelir. Dolayısıyla, enflasyonla mücadele, paranın mal ve hizmetler karşısında değer yitirmesiyle mücadele etmektir.

Paranın değeri başka şeylerle de karşılaştırılarak ölçülebilir. Örneğin, hisse senetleri fiyatlarının artması paranın değerinin hisse senetlerine göre düşmesidir. Aynı şekilde, konut fiyatlarının artması da paranın değerinin konutlara göre düşmesi anlamına gelir. Paranın ekonomideki diğer varlıklara göre değerinin düşmesi, ya da diğer varlık fiyatlarının artmasına "varlık enflasyonu" denir.

Paranın değerinin bir diğer ölçüm alanı yerli paranın yabancı paralar karşısındaki değeridir. Bu değere döviz kuru diyoruz. Bir dolar 1.30’dan 1.40 YTL’ye çıktığında, YTL dolara göre değer kaybetmiş, dolar da YTL’ye karşı değer kazanmış demektir.

Son olarak, paranın değeri zaman boyutu hesaba katılarak da hesaplanabilir. O da paranın zaman değeridir. Yarın gelecek 10 YTL’yi bugün alabilmek için kaç YTL’ye razı olursunuz? Razı olacağınız meblağ ne kadar 10 YTL’ye yakınsa, para o denli değerli demektir. Buna günlük hayatta "faiz" diyoruz. Bu, bir başka yazı konusu.

BALON PATLAMASI

Parayı basan kuruluşlar olarak merkez bankalarının temel amacı bastıkları paranın değerini korumaktır
. Aslında, bu temel hedef paranın değerinin tüm varlıklara, mal ve hizmetlere, diğer paralara ve zamana karşı korunmasını içerir. Ama, uygulamada, "merkez bankaları fiyat istikrarını tesis eder ve korur" denerek aslında paranın mal ve hizmetler karşısındaki değerinde istikrarın sağlanması ve korunması ima edilmektedir. Gerçekten de, temel amaçların içinde öncelikli amaç da budur.

Bu bakış açısıyla, ekonomideki varlık fiyatlarının artması, dolayısıyla paranın diğer varlıklar karşısında değer yitirmesi sanki merkez bankalarını ilgilendiren bir olay değilmiş gibi görülür. Çünkü, mal ve hizmet fiyatları istikrar içinde giderken varlık fiyatlarının artması varlık sahiplerinin zenginleşmesi anlamına gelir. Zenginleşme iyidir. O halde, merkez bankaları fiyat istikrarına odaklanıp varlık fiyatları enflasyonu ile ilgilenmemeliler denebilmektedir.

Bu yaklaşım çok doğru olmayabilir. Çünkü, bir süre sonra, varlık fiyatları enflasyonu ya mal ve hizmet fiyatları enflasyonuna yol açabilmektedir ya da varlık fiyatları düşme eğilimine girmektedirler. Birincisi, zenginleşme yoluyla artan toplam talebin mal ve hizmet fiyatlarına yansıması şeklinde olmaktadır. İkincisine ise "balonun patlaması" diyoruz. Fiyat istikrarına sıkı sıkıya yapışan bir merkez bankası varlık fiyatlarındaki balonun bir gün mutlaka patlamasına neden olabilecektir. Yarın devam edeceğim.
Yazarın Tüm Yazıları