PARA arzı ile enflasyon arasındaki ilişki asırlar boyunca tartışılmıştır. Uzun dönemde, para arzı artışı ile enflasyon arasında çok yakın bir ilişkin gözlenir. Kısa dönemde ise, yakın ilişki para talebindeki değişmelere göre farklılaşabilir.
Yüksek enflasyon ortamından enflasyonun inandırıcı bir biçimde düşüş eğilimine girdiği dönemlerde, para talebindeki artışa paralel olarak daha fazla para arzı artışının daha düşük enflasyon yarattığı bilinmektedir. Yerli paraya güvenin artması para talebini artıran en büyük etkendir. Ekonomik büyüme de para talebini artıran unsurlardandır.
Türkiye ekonomisinin son dört yıldır deneyiminde, para arzı ile enflasyon arasındaki ilişki de genel gözlemlerle tutarlıdır. Enflasyon düşme eğilimine girdiği halde, para arzı artışı enflasyonun oldukça üzerinde seyretmeye devam etmiştir. Yüksek enflasyon dönemlerinde de, para arzı artışının üzerinde enflasyon yaşandığı dönemler olmuştur.
SİNYAL
Grafikte üçer aylık ortalama para arzları yıllık artışları ile yine üçer aylık bazda ortalama yıllık enflasyon karşılaştırılmaktadır. M1 olarak tanımlanan para arzı bankacılık sistemindeki vadesiz mevduatlarla dolaşımdaki banknot ve madeni paralardır. M2, M1 ile bankalardaki vadeli mevduatların toplamıdır. L0 ise M2 ile bankalardaki resmi mevduatlar, Merkez Bankası’ndaki diğer mevduatlar ve bankalardaki döviz tevdiat hesaplarının toplamına eşittir. Bir anlamda, L0 en geniş tanımlı para arzı olarak alınabilir.
Çeşitli para arzlarındaki artışta doğal olarak belli bir paralellik vardır. 2004 yılının ikinci üç ayından sonra para arzları artışı göreli bir yavaşlamaya girmiş, 2005 yılının birinci üç ayından sonra para arzları artışı hızlanmıştır. Enflasyon ise aynı dönemde yüzde 7.4 ve 9.5 arasında kalmıştır. Son on iki ayda ise enflasyon ortalama yüzde 8 civarındadır.
Bu yılın ilk çeyreği itibariyle, yıllık bazda, M1 artışı yüzde 37, M2 artışı yüzde 41, L0 artışı ise yüzde 29 olurken, enflasyon yüzde 8.1 olmuştur. Geçen yılın aynı döneminde, yıllık bazda M1 artışı yüzde 28, M2 artışı yüzde 23, L0 artışı yüzde 19 olurken, enflasyon yüzde 8.6 idi.
Para arzı artışı ile enflasyon arasındaki ilişki, para talebi değişmelerinden ayrı olarak, yalnızca aynı dönemdeki enflasyonu değil, ilerideki tarihlerde oluşacak enflasyonu da kapsayacak bir yapıdadır. Bu açıdan bakıldığında, son bir yıldaki para arzı artışlarındaki hızlanma artan (ya da azalmayan) enflasyonist baskılar açısından bir sinyal niteliğinde kabul edilebilir. Bir açıdan, son bir yıldır enflasyonda gözlenen katılığın geniş anlamdaki para arzları artışını düşürememekten kaynaklanıp kaynaklanmadığı da sorgulanmalıdır.