Özel sektör borçlanması

GELİŞMEKTE olan ülkelerde kamu finansman dengesinin eskiye göre çok daha iyi olduğu daha önce vurgulanmıştı. Türkiye’de de durum aynı. Kamu sektörü finansman dengesi eskiye göre çok düzeldi.

Finansman dengesi bozulan kesim birçok gelişmekte olan ülkede özel sektördür. Bu konuda da, Türkiye genel eğilimin dışında değildir. Geçmişte görülmemiş düzeylerde tasarruf fazlası vererek kamu sektörünü sırtında taşımış olan özel sektör artık Türkiye’de de tasarruf açığı vermeye başlamıştır.

Son beş yıldır, kamu kesiminde tasarruf dengesi düzelirken neredeyse tüm gelişmekte olan ülkelerde özel sektör tasarruf dengesi bozulma eğilimine girdi. Bozulmanın az olduğu ülkelerde dış açık sorunu yaşanmıyor. Bozulmanın kaygı verici boyutlara geldiği ülkelerde ise dış açık sorunu yaşanıyor. Çünkü, bu ülkelerde kamu kesiminin tasarruflarının artması özel sektörün azalttığı tasarrufları karşılayamamaktadır.

RİSK BANKALARDA

Tabloda kısa ve orta-uzun vadeli Türkiye ekonomisinin dış borçları finans sektörü dışındaki özel sektör ve diğer olarak ayrılarak verilmiştir. Diğer dış borçlar kamu sektörünü, Merkez Bankası’nı ve finans sektörünü içermektedir. Üzerinde durulması gereken alan finans sektörü dışındaki özel sektör olmaktadır.

2001 yılı sonunda bu yılın ortasına kadar Türkiye ekonomisinin toplam dış borçları 114 milyar dolardan 194 milyar dolara gelmiştir. Artış yüzde 70 civarındadır. Buna karşılık, finans kesimi dışındaki özel sektörün dış borçları 30 milyar dolardan 70 milyar dolara çıkarak iki mislinden fazla artmıştır.

Bir başka ifadeyle, son dört buçuk yıldaki toplam dış borç artışının yarısı finans kesimi dışındaki özel sektörden borçlanmalarından gelmiştir. Bu kesimin toplam dış borçları artarken, ithalat talebinin de artışıyla borçların daha büyük bir bölümü kısa vadeliye doğru kaymaktadır./images/100/0x0/55ea2fa3f018fbb8f8704b18

Finans sektörünün dış borçlanmasının önemli bir bölümünün de yine Türkiye’deki özel sektör kuruluşlarının finansmanında kullanıldığını düşünürsek, tablo çok daha çarpıcı bir hale gelmektedir. Özel sektörün dış borçlarının önemli bir bölümü de Türkiye’deki bankaların verdikleri garanti mektupları yoluyla sağlanmaktadır. Aslında, kamu sektörü ve Merkez Bankası dışındaki dış borçlanmalarda kredi riskinin nerdeyse tümünün Türkiye’deki bankacılık sistemi üzerinde olduğunu düşünmek çok abartılı değildir.

Türkiye ekonomisinde özel sektör, kabaca, toplam kredi ihtiyacının üçte ikisini yurt içi bankalardan, kalan üçte bir ihtiyacını ise yurt içi bankaların garanti mektupları yoluyla yurt dışından karşılıyor görünmektedir.

Özel sektörün finansman yapısına bir başka yazıda devam edeceğim.
Yazarın Tüm Yazıları