Önce devlet kendi parasına saygı duymalıdır

ZAMAN içinde parayı "para" olmaktan çıkardığımızdan, Türk milletinin parasına olan saygısı kalmadı. Türk milleti parasına güvenmiyor. Parasını sevmiyor.

O kadar ki, Türk milleti parasına fiziki olarak da saygı duymuyor. Çoğu kişi dolarlarını ve eurolarını cüzdanlarına güzelce istiflerken, Türk parasını cebince adi bir kağıt parçası gibi taşır. Paranın üzerine notlar yazar. Doğal olarak, fiziki kalitesi ne denli iyi olursa olsun, Türk parasının hep eski bir görünümü vardır. Yeni çıkan YTL banknotları dahi birkaç yılda eski bir görünüm aldılar.

PARA İKAMESİ

Türk milleti parasının gelecekteki değerine güvenmediğinden mali yatırımlarının önemli bir bölümünü dolar ve euro gibi paralarda tutar
. Türk parasının getirisini yüksek görüp dövizden para kazanmadığını gördüğünde, yatırımlarını Türk parasına dönmeden önce beş kere düşünür. Danışmadığı kişi kalmaz. Ama, döviz kurları biraz oynadığında, hiç düşünmeden dövize döner. Türk parası mali piyasalarda bir spekülasyon aracı olmuştur.

Bütün bunları yapmakta Türk milleti haksız değildir. Yıllarca, değeri sürekli eriyen Türk parasını kullanarak birikimlerini artırmaya çalışanlar doğal olarak kendilerine gelecekteki değerine güvenebilecekleri yatırım araçları aramışlardır. Bu yatırım aracı, kendi devletinin bastığı para değil, başka devletlerin bastıkları paralar olmuştur.

Ekonomide bu olguya "para ikamesi" denmektedir. Para ikamesi olgusu fiyat istikrarını sağlamayı zorlaştıran, sağlandığı taktirde, fiyat istikrarını korumayı engelleyen bir etkendir. Bu nedenle merkez bankacılar toplumu paraya saygı duymaya davet ederler. Geçenlerde, Merkez Bankası Başkanı da haklı olarak bu konuya parmak bastı.

AYIPLAR

Paraya saygı davetle olmuyor. Paraya sahip çıkmak için bilinen bir teşvik mekanizması da yoktur. Paraya saygının tek kaynağı fiyat istikrarını sağlayıp korumaktır. Yani, parayı ciddiye almaktır. Bu nedenle paraya önce devlet saygı duymalıdır. Maalesef, Türkiye’de Türk parasına en büyük saygısızlığı devletin kendisi yapmaktadır. Devlet kendi parasına güvenmemektedir.

Kamu kurumlarının özelleştirilmesinde teklifler dolar üzerinden alınmakta ve kamu kurumları Türk Devleti tarafından bir başka devletin parasıyla (çoğunlukla dolarla) satılmaktadır. Satışlarda uygulanan taksitler dolar üzerinden yapılmaktadır.

Kamu ihaleleri döviz üzerinden yapılabilmektedir.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu el konan bankaların varlıkların çoğunu döviz üzerinden fiyatlayarak satmaktadır. Satış tutarlarını döviz üzerinden tahsil etmektedir.

Devlet bazı kurumların bilanço ve kar-zarar hesaplarını döviz üzerinden tutmalarına izin vermektedir. Hatta, devlet kendi vatandaşlarından yabancı para üzerinden vergi dahi almaya kalkışmıştır.

Devlet yurt içi borçlanmalarını döviz üzerinden yapabilmektedir. Yurt içindeki yatırımcılarına borçlarını döviz üzerinden ya da dövize endeksli olarak ödeyeceğini taahhüt etmektedir.

Devlet nakit fazlalarını döviz üzerinden tutabilmektedir.

Kısacası, paranın itibarının kaynağı olan devlet, kendi parasına itibar etmemektedir. Kendi parasına itibar etmeyen devletin parasına başkalarının itibar etmesi beklenemez. Dolayısıyla, paraya saygı devletten başlamalıdır. Devlet kendi parasını başkalarınkiyle ikame ederse, vatandaş ne yapsın?
Yazarın Tüm Yazıları