EĞİTİM bir süreçtir. Doğumla başlar. İnsanı önce içgüdüleri yönlendirir. Ardından, eğitim sürecinde özümsenen bilgi ve alışkanlıklar insanı yönlendirmeye başlar. Düşünce ve davranışlarımızda giderek içgüdülerin toplam içindeki önemi düşerken, eğitim ve öğrenim ağır basmaya başlar.
Önce, el-kol hareketlerini ve bunların uyumunu (motor skills) öğreniriz. Ardından, göreli büyüklükler dikkati çekmeye başlar. Sıra kavramı gelişmeye başlar. Renkleri ayırmaya başlarız. Kavramları öğrenmeye çalışırız.
İnsanın eğitim sürecindeki gelişmesi beyninin gelişmesiyle paraleldir. Disiplinli eğitim sürecinin en önemli parçası olan "okul eğitimi" faydayı azamiye çıkarmak için beynin gelişmesinin en kritik aşamasında başlamak zorundadır.
TEMEL EĞİTİM
Beyin hakkında bilgilerimiz arttıkça okul eğitiminin 6 yaş ve sonrasında değil de, 4 yaş sonrasında başlaması gerektiği yönündeki bulgular artmaya başlamıştır. Eski alışkanlıklarla, 6 yaş sonrası eğitime "ilkokul eğitimi" denmiştir. Sanki, okulun önüne "ilk" konarak ilkokuldan daha önce okul eğitimi yok sayılmıştır. Halbuki, artık birçok ülkede okul eğitimi 4 yaş sonrasında başlamaktadır. Bu uygulama tüm dünyada giderek yaygınlaşmaktadır. Uygulamanın bilimsel temelleri vardır.
Kavram karışıklığı ortaya çıkmıştır. 4-6 yaş arasındaki okul eğitimini 6 yaş sonrası "ilkokul eğitimi"nden ayırmak için bu döneme çeşitli kesimler farklı isimler verilmektedir.
Bizde en yaygın isimler "anaokulu" ya da "yuva" gibi isimler olmuştur. İkisi de 4-6 yaş arası eğitimi doğru tanımlamamaktadır. Yurt dışında "yuva" kavramıyla daha çok örtüşen "kindergarden" (Almanca’dan tam tercümesi çocuk bahçesi olmaktadır) denmektedir. Bu isim de doğruyu tanımlamamaktadır. Sanki, bu tanımlamalar 4-6 yaş dönemi eğitimi çocukların ev dışında meşgul edilmesi olarak görmektedir. Son yıllarda, 4-6 yaş arası eğitime "okul öncesi eğitim" (pre-schooling) denmeye başlanmıştır. Bu isim de bu dönemdeki eğitimi olağan okul eğitiminden farklı olduğu algılamasını yaratmaktadır.
4-6 yaş dönemi eğitim aslında eğitim sürecindeki "temel eğitim" dönemidir. Beyinde kavramların oluştuğu, soyutlamanın başladığı bir dönemde alınan eğitimi küçümseyen bir yaklaşım toplumda bu dönemdeki eğitimin önemsiz olduğu yargısını yaygınlaştırmaktadır. Halbuki, tam tersi olmalıdır. "Temel eğitim" zorunlu eğitimin başlangıcı olmalıdır.
4-6 yaş arası eğitime bakış açımız çarpıktır. Bu aşamadaki eğitimin önemli olduğunu vurgulayan anne-babalar dahi konuyu çoğunlukla çocuğun sosyal çevreye alışması olarak algılamaktadırlar. Bu dönemdeki eğitimin önemli parçalarından biri elbette çocuğun aile ortamından çıkıp aile dışı sosyal çevreye girmesi ve ona alışmasıdır. Ama, en azından bu denli önemli olan bir başka boyut, çocuğun beyninin gelişme sürecinin önemli bir aşamasında belli bir disiplin içinde insan beynin beslenmesidir.
MALİYET
4-6 yaş eğitim dönemi tüm eğitim sürecindeki en maliyetli aşamalardan biridir. Araç-gereç gereksinimi fazladır. Bir öğretmen, bir tahta, iki tebeşir, üç kitap ile bu eğitim yapılamamaktadır. Sınıfların kalabalık olmasını kaldırmayacak bir aşamadır. Dolayısıyla, eğitimin bu aşaması öğrenci başına maliyetin oldukça yüksek olduğu bir aşamadır.
Toplum olarak bu maliyeti yüklenmek zorundayız. Bugün yükleneceğimiz maliyet yarın alacağımız getiriden hem toplum olarak hem de bireyler olarak çok daha az olacaktır. Uluslararası düzeyde yapılan birçok çalışma 4-6 yaş dönemi eğitimin toplum refahıi huzuru ve bireysel gelirler üzerinde ciddi boyutta katkılar yaptığını göstermektedir.