Konut kredileri yasasının hazırlık aşamasında özellikle ev sahibi olmak isteyen çok geniş bir kesim yeni düzenlemeden mucize bekledi. Bu beklentinin arkasında basın ve yayın organlarının dolduruşu küçümsenemez.
Yasa çıktığında, konut kredileri faizlerinin düşeceği, kredilerin bollaşacağı ve neredeyse, konut kredisi almayanları bankaların sokak ortasında döveceği beklentisi yayıldı. Yasa çıktı. Şimdi, yasadan beklentilerin o denli doğru olmadığı konuşulmaya başlandı. Daha gerçekçi bir tutum takınıldı.
Yasa, bir konuda yapılacak uygulamaların uymak zorunda olduğu mevzuat yelpazesinin en tepesidir. Yasanın çıkması bir konuda tüm mevzuatın oluştuğu anlamına gelmez. Şimdi, çıkan yasanın altı doldurulacaktır. Zamanla, uygulamaya bakılarak mevzuat zenginleştirilecektir. Zamana ihtiyaç vardır. Ama, mucize beklenmemelidir.
KREDİ KULLANANLAR
Konut kredilerinin ucuz olup olmayacağı en önce genel makro ekonomik durumla ilgilidir. Ülkede genel faizler yüksekken, konut kredilerinin, yasa çıktı diye, düşük olmasını beklemek hiç gerçekçi değildir. Ekonomik istikrar pekişip genel faiz düzeyi düştükçe, konut kredileri faizleri de düşecektir. Önce, piyasanın oluşmasını beklemeliyiz.
Faizlerin düşmesi krediyle konut almak isteyenlerin tüm rüyalarının gerçekleşeceği anlamına gelmemektedir. Görülecektir ki, konut kredileri faizleri düştükçe, konut fiyatları artacaktır. Faizler düşük, konutlar pahalı olacaktır. Dolayısıyla, "faizler düşük ama, ev fiyatları el yakıyor" şikayetleri duyulacaktır.
Bunun tersi de doğru olacaktır. Konut kredileri faizleri yüksekken, konut fiyatları düşük olacaktır. "Tam bir konut sahibi olmak varken, konut kredisi faizleri el yakıyor" şikayetleri duyulacaktır. Yüksek faizle konut kredisi almaya kalkıldığında, "sabit mi, değişken faizli kredi mi" sorusu sorulmaya başlanacaktır.
Yüksek sabit faizle konut kredisi alıp faizler düştüğünde, düşük faize geçmek için bankaların ek para istemelerinden şikayet edilecektir. Kısacası, ne yapılırsa yapılsın bazı riskler alınacaktır. Riskler gerçekleştiğinde şikayetler artacaktır. Bütün bunlara alışacağız.
Bütün bunlardan çıkacak en önemli yarar ekonomik birimlerin giderek daha fazla faiz oranlarına duyarlı hale geleceğidir. Eğer ekonomik istikrar oluşup pekişirse, konut kredileri doğal olarak yaygınlaşacaktır. Yaygınlaştığında, ekonomik birimler için faizlerin artması değil, düşmesi arzulanacaktır.
BANKALAR
Bankalar ve ilgili finans kurumları da yeni önlemler almak durumunda kalacaklardır. Verdikleri konut kredileri karşılığında aldıkları ipoteklerin piyasa değerini çok daha yakından izlemek durumunda kalacaklardır. Ev fiyatlarının oynaması bankaları ve ilgili finans kurumlarını çok yakından ilgilendirecektir. Verdikleri kredi miktarının altına düşen konut fiyatları bu kurumları heyecanlandıracaktır.
Örneğin, 100,000 YTL kredi verilen konutun piyasa değeri 80 bin YTL’ye düştüğünde, bankaların elindeki teminat verdikleri krediyi karşılayamayacak duruma gelebilecektir. Bir zamanlar verdikleri krediler yüzünden otomobil parkına dönen bankalar bu kez konut zengini olabileceklerdir.
Konut kredileri yasası bir üst yapıdır. Altı doldurulmalıdır. Altı doldurulurken, sistemin hem kredi alan hem de kredi verenler açısından adil işlemesi için yapılacak düzenlemeler vardır. Bugünkü haliyle yaygınlaşacak konut kredileri piyasası, krediyi hem alanı hem de vereni mağdur edebilir. Yeni mağdurlar yaratabiliriz. Dikkatli olmak gerekmektedir. Sistemin sağlamlığı ilkesini kısa vadeli heyecanımızın önüne koymalıyız.