Merkez Bankası atamaları neden sorun olur

FİYAT istikrarının ya da istikrarsızlığının siyasi bir seçenek olmaktan çıkaran ülkelerde Merkez Bankası’na yapılan atamalar sorun olmaz. Oralarda da seçimi siyasi iktidar yapar.

Ama, güdülen amaç siyasi fiyat istikrarından taviz vermeyecek bir kişinin atanmasıdır. Atanan kişilerle ekonomik birimlerin bu yolda beklentilerini oluşturması sağlanmaya çalışılır.

Bizde ise Merkez Bankası atamaları her zaman sorun olmuştur. Siyasi otoriteden yasası yoluyla bağımsızlaştırıldıktan sonra da, öncesinde de bu kuruma atamalar hep sorun olmuştur. Sorun olmaya da devam etmektedir.

DİRENME

1970’li yıllardaki koalisyon hükümetleri dönemini
hatırlayalım. Hükümetler değiştikçe, Merkez Bankası Başkanı değişti. Bazen yasal olduğu tartışılabilecek yöntemler uygulandı. 1975-1986 döneminde bir Başkan üç yıldan fazla görevde kalamadı. Bu dönemde dört Başkan görev yaptı.

1996 yılından sonra Başkan’ların uygulamadaki görev süresi uzadı. Yasasında Başkan’ın görevden alınması diye bir uygulama olamayacağı hükme bağlanmışken, bu hükmün değiştirilmesi geçmişte sıkça gündeme geldi. Kısacası, Türkiye’de siyasi otoritenin Merkez Bankası ile bir çeşit sorunu vardır. Sorun hep aynı, ama siyasi otorite iktidardaki parti bazında farklı oluyor.

Siyasi otorite para politikasının bağımsız bir kurum tarafından oluşturulup yürütülmesine bir şekilde direniyor. Direnç, kendini Merkez Bankası atamalarında gösteriyor. Yasa da ne yazarsa yazsın, siyasi otorite Merkez Bankası’nın kendi arzuları doğrultusunda hareket etmesini arzuluyor. Bazen bunun adına ekonomi politikalarının koordinasyon içinde yürütülmesi adı veriliyor. Bazen de, siyasi otoritenin ekonomide karışamayacağı alan olmayacağı görüşünden hareket ediliyor.

Hangi kılıf altında olursa olsun, asıl arzu edilen, Merkez Bankası’nın uygulamada siyasi otoritenin güdümünde olmasıdır. Bir başka açıdan, siyasi otorite, açıkça ya da zımnen, fiyat istikrarının da siyasi bir seçenek olmasını arzulamaktadır. Yani, gerekirse, fiyat istikrarından feragat edilebilir denmektedir. Belki bu arzulanmamaktadır. Ama, yapılanlar bu anlama gelmektedir.

İTİBAR ZEDELENMESİ

Geçen ilkbaharda Merkez Bankası Başkanı’nın atanması yine sorun oldu
. Başkan atandı. Bu kez boş Başkan Yardımcılığı’na atama yapılmadı. Geçenlerde, Para Politikası Kurulu’ndaki (PPK) Hükümet Temsilcisi konumundaki üyelik boşaldı. Yani, para politikasının oluşturulmasından sorumlu en yüksek organ olan PPK iki eksik üye ile toplanmaya başladı. Bu koltukların boşalacağı önceden biliniyordu. Boşaldıkları gün doldurulabilirlerdi. Ama, yapılamadı. Hala da yapılamıyor.

Gerçekten atamalarda sorun var mı ya da yok mu sorusuna yanıt veremeyiz. Ama, atamaların gecikmesiyle sorun varmış görüntüsü verilmektedir. Verilen görüntü para politikasının itibarını zedelemektedir. Şu an içinde bulunduğumuz ekonomik ortamda yapılacak en büyük yanlışlardan biri para politikasının itibarını zedelemektir.
Yazarın Tüm Yazıları