IMF’ye verilen son niyet mektubunda mali sektördeki denetimin daha fazla genişletilmesi yönünde çalışmaların başladığı ifade edildi.
Bu cümleden şimdi bankacılık ve diğer bazı banka dışı mali sektörün tek elden denetim ve gözetimine sermaye piyasalarında çalışan aracı kurumların ve sigortacılık sektörünün de katılmasını anlıyoruz.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) bugünkü haliyle bu işin üstesinden gelmesine olanak yoktur. Tüm mali sektörü kapsayacak şekilde sorumluluğu artacak olan BDDK’nın da yeniden yapılanması kaçınılmazdır.
BÜTÜNLÜK
BDDK’nın sorumluluklarının artması gerek düzenleme açısından gerekse denetim açısından BDDK bünyesine yeni uzmanların alınması ve uzman adaylarının eğitilmeleri şarttır. Her şeyden önce, BDDK’nın çalışan sayısı artacaktır.
Çalışan sayısının artması o enli büyük bir sorun değildir. Önemli olan, farklı uzmanlık alanlarındaki denetim ve gözetiminin Kurul düzeyinde değerlendirilmesidir. Mali sektörün farklı alanlarında gerektiğinde yeni kararlar alınacak ya da daha önceki kararlarda değişikliklere gidilecektir. Bir alanda alınacak kararların mali sektörün diğer alanlarında olumlu ya da olumsuz sonuçları olacaktır. Kurul alacağı her kararı bir bütün içinde değerlendirmek zorunda kalacaktır.
Böyle bir sorumluluk ancak Kurul’un farklı alanlardan sorumlu idari görevi (executive) olan üyelerden oluşması halinde çok daha kolay yerine getirilebilecektir. Kurul üyelerinden biri bankacılıktan, diğeri leasingden, başkası faktoringden, bir diğeri aracı kurumlardan, bir başkası sigortacılıktan sorumlu olacaklardır. Kurul’un Başkanı ve Başkan Vekili ise doğrudan hiçbir alanda günlük işlere girmeyecek ama idari sorumlulukları olan Kurul üyelerinin koordinasyonundan sorumlu olacaklardır. Başkan’a bağlı Başkan Yardımcıları ise diğer destek birimlerini yöneteceklerdir.
Böyle bir organizasyonda, Kurul üyeleri belli sürelerde toplanan ve toplantıdan az önce alınacak kararlar hakkında bilgisi olan bir grup olmaktan çıkacak, her bir Kurul üyesi kendi sorumluluk alanlarında Kurul’a ve Başkan’a karşı sorumlu olacaklardır. Sigortacılık alanında alınacak bir kararın zaten çoğunluğunun sahip olduğu bankalar üzerindeki etkileri işin sorumluları tarafından tüm Kurul önünde tartışılacaktır. Kararlar tüm mali sektörü gözeten bir bakış açısı içinde alınacaktır.
DOĞAL SÜREÇ
Kurul üyelerinin pasif konumdan aktif konuma geçmesiyle atanmalarındaki ölçütler de ister istemez değişmek zorunda kalacaktır. Geçmişte başarılı işler yapmış olsalar da, aktif görevi tamamlamış kişilerin bir süre daha fazla yorulmadan maaş alacağı bir konumdan çıkarılıp mali sektör düzenleme ve denetleme kurulu en az Başkan ve Vekilinde aranacak özelliklere sahip kişilerden seçileceklerdir. Hükümetlerin gönlünden geçmese de, en azından mali sektörün farklı alt grupları hükümetlerden bu yönde hareket etmelerini talep edeceklerdir. Kurul düzeyinde uzmanlaşma öne çıkacaktır.
Türkiye’de bu çeşit organizasyon değişiklikleri çabuk olmamaktadır. Engelleme ile karşılaşılması doğaldır. Statünün korunması yönünde çabalar olacaktır.
Dışarıdan dayatıldığında işler daha çabuk gerçekleşmektedir. Biz isteyelim ya da istemeyelim, bir gün bu yolda ilerlememiz kaçınılmazdır. Bugün BDDK’nın sorumluluk alanı dışındaki mali sektörde yarın çıkabilecek sorunlar bu süreci hızlandıracaktır.