Küresel kaygılar (2)

KÜRESEL ekonomik dengenin sürdürülebilirliği tartışılırken öne çıkan iki konu Amerika’nın ikiz açıklarının (cari işlemler ve bütçe açıkları) ve Çin ekonomisindeki yüksek büyümenin sürdürülebilirliğidir. Küresel ekonomik dengedeki düzeltmenin bu iki ekonomideki düzetmeyle geleceği olasılığı giderek artmaktadır.

Çin ekonomisi son yıllarda yüzde 9’un üzerinde büyürken, cari işlemler fazlası milli gelirlerinin yüzde 4’üne gelmiştir. Dış ticaret fazlası bu yıl milli gelirlerinin yüzde 8’i civarında olabileceği tahmin edilmektedir.

Çin’in cari işlemler fazlası (diğer Asya ülkeleriyle beraber) Amerikan’ın cari işlemler açıklarının finansmanında önemli bir olgu haline gelmiştir. Cari işlemler fazlasıyla beraber yabancı sermaye girişleriyle beraber Çin’in döviz rezervleri 700 milyar dolar civarına gelmiştir.

ÇİN’İN SORUNLARI

Çin ekonomisinde giderek artan darboğazlar oluşmaya başlamıştır
. Özellikle, kömür, petrol, elektrik ve taşımacılık sektörlerinde ekonomik faaliyetleri sekteye uğratmaya başlayan sorunlar söz konusudur. Buna karşılık, çelik, alüminyum, çimento ve gayrimenkul sektörlerinde yatırım fazlası oluşmuştur. Dolayısıyla, yatırımların verimliliği son birkaç yılda çok düşmüştür.

Banka kredilerinde patlama yaşanmaktadır. Reel faizler negatife dönmüştür. Çin Merkez Bankası döviz alımlarını sterilize etmekte zorlanmaya başlamıştır. Enflasyon baskısı giderek artmaktadır. Çin parası, Renminbi, 2002 yılından bu yana dolara karşı reel olarak yüzde 8 civarında değer yitirmiştir.

Verimliliği düşmüş de olsa, milli gelirlerinin yüzde 40’ını aşan yatırım harcamaları doğal olarak ithal hammadde talebini artırmış ve dünya hammadde fiyatları üzerinde baskı oluşturmuştur. Çin’de tüketim azalırken, yatırımlar artmaktadır.

Çin ekonomisindeki düzeltme, yavaş ya da hızlı, ekonomik büyümenin düşmesi, faizlerin artması ve Çin parasının reel olarak değer kazanması yoluyla olacak gibi görünmektedir.

AMERİKA

Amerikan ekonomisindeki düzeltme de ekonomik büyümenin düşmesiyle olacaktır
. Aynı anda, zaten yükselmeye başlayan faizler daha da yükselecektir. Doların değer kaybı kaçınılmaz gibi görünmektedir.

Aslında, Amerikan doları değer kaybetme sürecine girdi. Birçok saygın iktisatçı, cari işlemler açığının milli gelirlerinin yüzde 2.5’i civarına geldiğinde (milli gelir bazında şimdikinin yarısı) sürdürülebilir olduğunu söylemektedirler. Aynı iktisatçılar cari işlemler açığının bu düzeye gelebilmesi için doların değer kaybının yüzde 25-30 civarında gerçekleşmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu verilerle Amerika’nın dış borçluluğunun milli gelirlerinin yarısı düzeyinde istikrara kavuşacağı düşünülmektedir.

Sonuçta, Amerika’da ekonomik dengelerin düzelmesi a) doların değer kaybetmesiyle, b) iç üretimin iç tüketimden daha hızlı artıp ihracatın artmasıyla, c) Amerika dışında da tüketimin üretimden daha fazla artarak Amerikan mallarına talep yaratmasıyla ve kendi ürettikleri malları kendilerinin tüketmesiyle olacağı vurgulanmaktadır.

Çin ve Amerikan ekonomilerinde beklenen düzetme gerçekleştiğinde görünecek manzara özet olarak şöyledir: dünya ekonomik büyümesi düşecek, faizler artacak, dolar değer kaybedecek, Asya paraları kıymetlenecek, küresel likidite azalacak. Bu gelişmelerden tüm dünya ülkeleri az ya da çok etkilenecek. Asıl soru, elbette, kimin, ne kadar ve neden etkileneceğidir. (Devamı var)

Zafer Bayramı hepimize kutlu olsun.
Yazarın Tüm Yazıları