Küresel kaygılar (1)

EKONOMİDE bazı işler iyi gidiyorsa, iktisatçılar açısından kötüyü beklemenin zamanı gelmiş demektir. Çünkü, iyi giden işler çoğunlukla sürdürülemeyecek dengelerden kaynaklanır. Dolayısıyla, dengeler bir gün mutlaka sürdürülebilecek düzeye gelirler.

Dünya ekonomileri son dönemde yılda ortamla yüzde 3 civarında büyüyorlar. Gelişmekte olan ülkeler daha da hızlı büyüyorlar. Faizler göreli olarak düşük. Küresel boyutta kaygı verici bir enflasyon baskısı hissedilmiyor. Makro ekonomik açıdan bundan daha iyi bir durum olamaz.

ABD VE ÇİN

Dünya ekonomilerinin geldiği noktada kaygılar giderek artıyor
. Amerikan ekonomisi gelirinden fazla harcayıp borçlanıyor. Dünyanın geri kalan ülkeleri de Amerika’ya borç veriyorlar. Bu yolla Amerika yılda yüzde 4 civarında büyüyor. Bu yıl büyümenin düşeceği tahminleri yapılsa da, en kötümser tahmin dahi Amerika’da ekonomik büyümenin yüzde 3’ün altına düşeceğini söylemiyor.

Buna karşılık, Amerika’da yapısal bütçe açığı milli gelirlerinin yüzde 4’üne yaklaşıyor. Cari işlemler açığı ise milli gelirlerinin yüzde 6’sına dayandı. Böyle giderse, önümüzdeki yirmi beş yıl içinde Amerikan devletinin dış borçlarının milli gelirlerinin yüzde 100’üne yaklaşacağı tahminleri yapılıyor. Kısacası, Amerikan ekonomisi sürdürülemez bir denge içinde gidiyor. Ama, işler çok iyi. Fiyat istikrarı içinde büyüyorlar.

Diğer tarafta, Çin ekonomisi yüzde 9’un üzerinde büyümeye devam ediyor. Büyümenin motoru sabit sermaye yatırımlarındaki baş döndürücü artışlar. Çin’de sabit sermaye yatırımları son üç yıldır yüzde 20’nin üzerinde artıyor. Geçen yıl iç talebin yüzde 40’ı sabit sermaye yatırımlarından gelmişti.

Çin’de kredi patlaması yaşanıyor. Herkes ekonominin çok ısındığını söylüyor. Ama, ekonomiyi soğutmaya yönelik çok fazla bir şey de yapılmıyor. Küçük faiz artırımları gibi göstermelik önlemler şimdiye kadar işe yaramadı.

Çin ekonomisinin de sürdürülemez bir dengede ilerlediği düşünülüyor. Kimileri Çin ekonomisinin yere çakılabileceğini iddia ederken, kimileri yumuşak inişin başarılabileceğinden söz ediyor. Üçüncü bir grup iktisatçı da Çin ekonomisinde soğumanın mutlaka gerçekleşeceği, ama diğer ekonomilere göre alışılmıştan daha uzun zaman alacağını söylüyorlar.

DÜZELTME

Sonuçta, küresel ekonomide Amerika ve Çin’den kaynaklanan bir düzeltme geleceği konusunda iktisatçılar arasında belli bir fikir birliği var
. Tartışılan nokta düzeltmenin boyutları, şiddeti ve diğer ekonomiler üzerindeki olası etkileri.

Amerikan ekonomisi sürdürülemeyecek açıklar veriyor. Başta Çin olmak üzere, çoğunlukla Asya ekonomileri Amerika’nın açıklarını finanse ediyorlar. Amerika’da özel sektör tasarruf etmiyor. Devletin tasarrufları hızla düşüyor. Dolayısıyla, dışarıdan tasarruf ithal ediyorlar. Amerika’yı kim, daha ne kadar finanse etmeye devam edecek?

Amerikan ekonomisindeki düzeltme, ekonomik büyümenin düşmesi, doların diğer paralara göre değer kaybetmesi ve enflasyonist baskılarla mücadele için faizlerin daha da artmasıyla gerçekleşme olasılığı çok fazla.

Çin ekonomisindeki düzeltme ise büyümenin düşmesi ve Çin parasının değer kazanmasıyla olacak gibi görünüyor.

Bu iki ülkenin dünya ticaretindeki payı, kullandığınız yönteme göre değişse de, yüzde 20’ler civarında. Geçen yılki dünya ekonomik büyümesinin yüzde 40’ının Amerika ve Çin’den geldiği tahmin ediliyor. Dolayısıyla, Amerikan ve Çin ekonomilerinde ekonomik büyümenin düşmesi tüm ekonomileri az ya da çok etkileyecek bir gelişme olacaktır.

Bu konuda IMF’nin eski yöneticilerinden Morris Goldstein’ın oldukça kapsamlı bir çalışması var. Bu çalışmada vurgulanan bazı önemli noktaları birkaç yazıda özetleyeceğim.
Yazarın Tüm Yazıları