DÜNYA ekonomileri 2002 yılından bu yana neredeyse bir imkansızı gerçekleştiriyor.
Artan petrol ve hammadde fiyatlarına rağmen, dünyada ekonomik büyüme kesintisiz bir biçimde devam ediyor. Üstüne üstlük, diğer dönemlerden farklı olarak bu kez dünya ekonomilerindeki büyüme çok daha yaygın. Enflasyon dünyanın birçok yerinde kontrol altında. İşsizlik göreli olarak düşük.
Küresel ekonomik dengenin gelişmiş ülkeler kategorisindeki en önemli parametresi Amerikan ekonomisi. Aynı dengenin diğer tarafında ise Asya ekonomileri var. Asya ekonomileri kategorisinde dengenin en önemli iki aktörü Çin ve Hindistan. Önümüzdeki dönemde Çin ve Hindistan ekonomilerinden çok daha fazla söz edecekmişiz gibi görünüyor.
HERKES DOLAR ZENGİNİ
Tabloda gelişmekte olan ülkelere yönelik bölgesel bazda bazı göstergeler veriliyor. Ortalama ekonomik büyüme 2005 yılında yüzde 6.3 iken bu yıl yüzde 6.7’ye yükseleceği, gelecek yıl ise yüzde 6.3’e gerileyeceği tahmin ediliyor.
En hızlı büyüyen bölge Asya-Pasifik bölgesi. Bu bölgedeki gelişmekte olan ülkeler geçen yıl yüzde 7.9 büyüdüler. Bu yıl büyümenin yüzde 8.3’e yükseleceği tahmin ediliyor. Çin ve Hindistan dışarıda bırakılırsa, bu bölgendeki gelişmekte olan ülkeler aslında diğer bölgelerdeki ülkeler civarında büyüyorlar.
Uluslararası sermaye akımlarından da en büyük payı Asya-Pasifik bölgesi alıyor. Geçen yıl gelişmekte olan ülkelere giden 480 milyar dolar civarındaki uluslararası sermayenin yaklaşık 200 milyar doları bu bölgeye aktı. Aslan payını yine Çin ve Hindistan aldı. Bu yıl gelişmekte olan ülkelere giden uluslararası sermayenin geçen yıla göre 60 milyar dolar civarında azalacağı tahmin ediliyor. Asya-Pasifik bölgesine giden sermayenin ise 20 milyar dolar kadar azalacağı düşünülüyor. Bu azalma da Çin’in ekonomisini soğutma çabalarından kaynaklanacağına bağlanıyor.
Gelişmekte olan ülkeler toplamda geçen yıl 260 milyar dolar civarında cari işlemler fazlası verdiler. Bu yıl bu rakamın 320 milyar dolara tırmanacağı tahmin ediliyor. Yalnızca Asya-Pasifik bölgesindeki cari işlemler fazlası geçen yıl 190 milyar dolara yakın olmuştu, bu yıl da 250 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.
Amerikan ekonomisi cari işlemler açığı verip gelişmekte olan ülkeler cari işlemler fazlası verdikçe, dolar zengini oluyorlar. Gelişmekte olan ülkelerin döviz rezervleri geçen yıl 430 milyar dolar artmıştı. Bu yıl rezervlerdeki artışın 490 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Asya-Pasifik bölgesindeki rezerv artışı ise geçen yıl 270 milyar dolar olmuşken, bu yıl 330 milyar dolara yaklaşacağı tahmin ediliyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Herkesin kafasını bu dengenin daha ne kadar sürdürülebileceği kurcalıyor. Amerika’da, enflasyon baskıları olsa da, enflasyon kabul edilebilir düzeyde. İşsizlik uzun dönemli ortalamanın altında. Azalacağı beklense de, ekonomik büyüme devam ediyor.
Avrupa nihayet kıpırdanmaya başladı gibi görünüyor. Tek paraya geçmenin sancıları bitmiş değil. Ama, bugün Euro Bölgesi’ndeki enflasyon Euro öncesi döneme göre daha düşük. İşsizlik oranı da düşme eğiliminde.
Sürdürülebilirlik olasılığı giderek azalan dengeler üzerine oturmuş güllük gülistanlık bir hava var. Bu dengesizlikler ne zaman çözülür. Çözüldüğünde, ne olur. Kaygılar giderek artıyor. Pazartesi günü devam edeceğim.