Korkulan senaryolar

SON dönemde dünya ekonomisini irdeleyen tüm çalışmalar dört yıldır süren ekonomik büyümeyi övmektedir.

Ama, yanı zamanda, ekonomik dengelerin sürdürülebilirliğine yönelik risklerin de arttığından söz edilmektedir.

Küresel risklerin arttığı söylenen denge şöyle özetlenebilir: Dünya ekonomileri büyük ölçüde Amerikan ekonomisinin büyümesiyle beslenmektedir. Amerikan ekonomisinin büyümesiyle, cari işlemler açığı giderek artmaktadır. Buna karşılık, başta Çin ve Hindistan olmak üzere, gelişmekte olan ülkeler büyük Amerikan ekonomisinin büyümesinden faydalanarak büyümektedirler. Bu ülkeler önemli boyutlarda cari işlemler fazlası vermektedirler. Rekor düzeyde yabancı sermaye de çekerek döviz rezervlerini hızla artırmaktadırlar. Amerika kaynaklarının ötesinde tüketmekte, büyük ölçüde Asya Amerikan tüketimi için üretmektedir.

DOLARIN CAZİBESİ

Bu dengeyi bozabilecek iki önemli gelişme beklenebilir. Birincisi, Amerikan ekonomisinin çok hızlı bir biçimde durgunluğa girmesidir. Tüketimi azalan Amerika’nın gelişmekte olan ülkelerin mallarına olan talebi azalacaktır. Bu ülkeler de bir süre sonra ekonomik durgunluğa itileceklerdir. Hammadde talebinin azalmasıyla, başta petrol olmak üzere, hammadde fiyatları düşme eğilimine girecek ve bu hammaddeleri üreten ülkelerin gelirleri düşecektir. Uluslararası sermaye akımları yavaşlayacaktır.

Küresel bir durgunluk söz konusu olacaktır. Amerika’nın cari işlemler açığı düşerken, diğerlerinin cari işlemler fazlası azalacaktır. Gelişmekte olan ülkelerin gösterdikleri ekonomik performans düştüğünden, uluslararası sermaye açısından çekicilikleri azalacaktır. Uluslararası finansman zorlaşacaktır. Farklı ekonomik dengelere göre, bölgesel krizler çıkma olasılığı artabilecektir.

Böyle bir senaryoda beklentilerin olumsuza dönmesiyle doların değer kaybetmesi olasılığı çok yüksektir.

Doların hızla değer kaybetmesine neden olabilecek bir diğer gelişme gelişmekte olan ülkelerde artan döviz rezervleri içinde giderek Amerikan dolarının payının azaltılmasıdır. Ülkelerin döviz rezervleri içinde doların ağırlığı oldukça fazladır. Uluslararası piyasalarda doların değer kaybedeceği beklentisi giderek yaygınlaşmaktadır. Dolar zengini ülkelerin dolardan çıkmaya çalışması doların değerini çok hızlı bir biçimde düşürebilecektir. Böyle bir durumda, gelişmekte olan ülkeler önce kendileri zarar görecektir. Dolayısıyla, bu senaryonun gerçekleşme olasılığı oldukça zayıftır.

Ama, Amerikan ekonomisindeki beklenmedik bir durulma da benzeri bir olguyu gündeme getirebilecektir. Kısacası, korkulan senaryoların ortak noktası Amerikan dolarının uluslararası piyasalarda beklenmedik ölçüde değer kaybetme olasılığıdır. Gelişmekte olan ülkelerin dolardan çıkmaya çalışması da, Amerikan ekonomisinin beklenenin ötesinde durgunluğa girmesi de korkulanın gerçekleşmesi anlamına gelmektedir.

DİKKAT GEREKİYOR

Senaryoların sayısını artırmak da mümkündür. Örneğin, küresel düzeyde korumacılık eğilimlerinin artması Amerikan ekonomisi o denli yavaşlamasa da, küresel ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyecek etkenlerdendir.

Bir diğer senaryo küresel düzeyde siyasi risklerin artmasıdır. Olumlu ekonomik gelişmelerden şımaran gelişmekte olan ülkelerde yapısal reformların savsaklanması ya da gelişmiş ülkelerde başta işgücü piyasasında olmak üzere katılıkların devam etmesi de küresel dengelerin bozulmasını tetikleyen unsurlar olabilirler. Bu nedenlerle de, korkulan senaryoların gerçekleşmemesi için küresel düzeyde dikkat edilmesi gereken bir dönemden geçmekteyiz.

İki yıldır Amerika’da faizler artar mı, aynı mi kalır beklentisiyle piyasalar dalgalanıyordu. Şimdi, Amerikan ekonomisi derin bir durgunluğa girer mi, girmez mi beklentileriyle piyasalar dalgalanacakmış gibi görünüyor.
Yazarın Tüm Yazıları