CARİ işlemler açığı son aylarda daha fazla konuşulmaya başlandı. Herkes cari işlemler açığının ekonominin istikrarı açısından bir risk olduğunu söylemeye başladı.
O halde, cari işlemler açığı azaltılmalı. Ama, açığı azaltırken, her şey aynı kalmayacak.
Cari işlemler açığı bir ekonomideki yerli kaynak eksikliğini gösterir. Yurtiçinde oluşturulan kaynaklar toplam harcamaları karşılayamıyorsa, yurtdışından kaynak transfer edilir. Yurt dışından transfer edilen kaynaklar da cari işlemler açığıdır.
Ekonomideki kaynak açığı nereden kaynaklanmaktadır? Bu sorunun yanıtı kamu ve özel sektörün yatırım-tasarruf dengesinde yatmaktadır. Tasarruflardan daha fazla yatırım yapan bir sektör tasarruf açığı veriyor demektir.
YATIRIM-TASARRUF DENGESİ
Grafikte kamu ve özel sektörün tasarruf dengelerinin Gayri Safi Milli Hasıla’ya (milli gelir) oranları verilmektedir. Kamu finansman dengesinin bozuk olduğu yıllarda özel sektör yatırımlarının çok üzerinde tasarruf yaparak kamu sektörünün tasarruf açığını finanse etmişti. Örneğin 2001 yılında özel sektörün tasarruf fazlası milli gelirin yüzde 17’ye yaklaşmıştı. Hem kamu sektörünün tasarruf açığı finanse edilmişti hem de milli gelirin yüzde 1.3’ü kadar cari işlemler dengesinde fazla verilmişti.
Ekonomide sağlanan göreli istikrarla beraber özel sektör hem tasarruflarını göreli olarak azalttı (yani tüketimini göreli olarak artırdı) hem de yatırımlarını artırdı. Doğal olarak, özel sektör tasarruf fazlası veren bir birim olmaktan çıkıp kaynak ihtiyacı içinde olan, tasarruf eksiği veren bir birim haline dönüştü. Tahminlere göre, 2005 yılında özel sektörün tasarruf-yatırım dengesi milli gelirimizin eksi yüzde 4.4’ü (tasarrufların üzerindeki yatırım harcamaları) kadar olacak.
2001 yılından bu yana kamu dengesi düzeliyor. Düzelme kamunun göreli olarak daha az tüketip daha fazla tasarruf yapmasından kaynaklanıyor. Sonuç olarak, kamu sektörünün tasarruf açığı 2001 yılında milli gelirimizin yüzde 16.7’si iken, 2005 yılında yüzde 2.7’ye gerileyeceği tahmin ediliyor. Kısacası, 2005 yılında hem kamu hem de özel sektör tasarruf açıkları veriyor. Ekonominin dış kaynak ihtiyacı da bu iki sektörün tasarruf açıklarının toplamı oluyor. Yani, ekonominin dış kaynak ihtiyacının 2005 yılında milli gelirimizin yüzde 7.1 olacağı tahmin ediliyor.
Ekonominin dış kaynak ihtiyacını azaltmanın yolu toplam tasarruf açığının düşürülmesinden geçiyor. Daha açık bir ifadeyle, ya kamu sektörünün daha fazla tasarruf yapması gerekiyor ya da özel sektörün tüketimini ve yatırımlarını kısması gerekiyor. Seçenekler çok sevimli olmadığından, cari açığın bir risk olarak not edilip düşürülmesi konusunda bir şey yapılmıyor. Ekonominin kendi risklerini kendisinin yok edeceği düşünülüyor.