Kayıt dışı paralar nerelerde?

BİR gazetenin haberine göre, IMF Türkiye’deki kayıt dışı ekonominin boyutu konusunda bir araştırma yapmış.

Gizli olan rapor basına sızmış. Rapora göre, Türkiye’deki kayıt dışı ekonominin büyüklüğü milli gelirimizin üçte biri ile yarısı arasındaymış.

Yine aynı gazetenin haberine göre, yaklaşık 100 milyar dolar olan kayıt dışı paranın nerede olduğu bilinmiyormuş. Bu paralarla neler yapıldığı da meçhulmüş.

YİNE BU EKONOMİDE

Kayıt dışı ekonomi
, vergisi verilmesi gerektiği halde vergisi bir şekilde verilmemiş gelirlerin toplamı olarak tanımlanabilir. Bu çeşit gelirler ekonomide buharlaşmazlar. Vergisini verelim ya da vermeyelim, kazandığımızı yine bu ekonomide harcıyoruz.

Dolayısıyla, kayıt dışı ekonominin milli gelirimizin yarısı olması, kayıt dışı ekonomi kayıt içine alındığında, milli gelirimizin yüzde 50 artacağı anlamına gelmez. Bir anlamda, kayıt dışı gelirler de kayıtlıdır. Kayıt dışı gelirler de kayıt içindeki alışverişlerde harcanabilirler. Bu çeşit gelirler yalnızca vergi dairelerinde kayıtlı değillerdir. Tek fark budur.

Kayıt dışı para kazananlar da bu paraları yurtiçinde harcamaktadırlar. Örneğin:

Kayıt dışı gelirler devletin özelleştirmelerinde ve banka alımlarında kullanılmış olabilir. Kullanılmıştır demiyorum. Bu bir olasılıktır.

Kayıt dışı gelirlerin bir kısmı yalı alımında, bir kısmı lüks otomobil ya da jip alımlarında, bir kısmı da yat ya da yalı alımlarında kullanılmış olabilir.

Yanlış anlaşılmasın. Bütün bu çeşit alım yapanları kayıt dışı gelirleri vardı diye suçlamıyorum. Bütün söylemek istediğim, gelirler kayıt dışı dahi olsa, bir şekilde yine bu ekonomide harcanmakta olduğudur.

Kayıt dışı paralarla görkemli turizm tesisleri yapılmış olabilir ya da modern fabrikalar da açılmış olabilir. Kayıt dışı gelirler bu ekonomide dolaylı ya da doğrudan istihdam da yaratmışlardır. Belki de, bu gelirler sayesinde lüks eğlence yerleri ayakta duruyorlardır.

Kayıt dışı gelirlerin bir kısmı yabancı ülkelerde mevduat haline dönmüş olabilirler. Bu paralar kaçırılmıştır demiyorum, çünkü mevzuatımıza göre, paralarınızı istediğiniz ülkede mevduat yapabilirsiniz. Bu paralar yurt dışında kalsaydı, kayıt dışı gelirlerin Türkiye ekonomisine bir faydası olmadığını iddia edebilecektik.

Ama, bu paralar karşılığında aynı bankalardan kredi kullanarak yurt dışı mevduatlardaki paralar yine Türkiye ekonomisine dönmüştür. Aksi takdirde, özel sektörümüzün yurtdışına kredi borcu Türkiye’deki bankalara olan kredi borçlarından daha fazla olamazdı.

HAKSIZLIK

Kısacası, kayıt dışı gelirler yine bu ekonominin bir parçasıdır. Bu ekonomiye katkı yapmaktadır. Bu çeşit gelirlerden vergi alınamadığından, devlet harcamalarının finansmanı için kayıt içindeki gelirlerden daha yüksek oranda vergi toplamaktadır.

Kayıt dışı gelirler deyince, kayıt dışı gelirlerin yalnızca zenginlere özel bir gelir türü sanmayalım. Esnaf, zanaatkar, serbest meslek sahibi de dahil olmak üzere herkes kayıt dışı gelir elde edebilmektedir. Tamamen kayıt içinde olsak dahi, alışverişlerimizde katma değer vergisi ödemeyerek ucuzluk sağlamak üzere kayıt dışı gelir yaratılmasına katkıda bulunmaktayız. Hepimiz kayıt dışı gelirlerin yaratılmasına aracılık etmekteyiz.

Kayıt içinde gelir elde edenler açısından kayıt dışı gelir elde edebilme olanağı bir haksızlıktır. Ama, bireyler bazında, bu haksızlığa hepimiz neden olabilmekteyiz.
Yazarın Tüm Yazıları