Kaba hesaplamaların gösterdikleri

GEÇENLERDE yayınlanan eylül ayına ait dış ticaret verileri dış ticaret açığındaki artışın hızla devam ettiğini gösteriyor. Son bir yılda dış ticaret açığı 51.3 milyar dolara geldi Geçen yılın aynı dönemine göre artış yüzde 25.7’ye geriledi. Cari işlemler açığı yıllık bazda 32 milyar doları aştı.

İthalat artmaya devam ediyor. İthalattaki artışın tümü ara malları ithalatından kaynaklanıyor. Yatırım malları ithalatındaki artış durdu denebilir. Tüketim malları ithalatı ise son iki aydır geçen yılın aynı dönemine göre düşüyor. İthalatımızın yaklaşık dörtte üçünün ara mallarından oluşması toplam ithalatın artmasına neden oluyor.

Ara mallar ithalatındaki yılın ilk dokuz ayındaki artış yüzde 19’un üzerindedir. Bu kalemdeki artış geçen yılın yaklaşık aynı düzeyinde.

İTHALATA DAYALI BÜYÜME

Bu özetten şöyle bir sonuç çıkarmak fazla abartılı olmayacaktır: Türkiye ekonomisi ciddi boyutlarda üretim artışına devam etmektedir. Yatırımların artış hızı yılın ilk çeyreğinden beri gerilemeye başlamıştır. Ama, bu yatırımlar durdu anlamına gelmemektedir. İthal malları tüketimi gerilemektedir. Ekonomideki toplam tüketimin de gerilediğini düşünmek için bu veri yeterli değildir.

Türkiye giderek dolar bazında daha fazla ara mal ithal ederek aynı reel milli geliri üretmektedir. Hem çıplak ithalat rakamlarının milli gelirle karşılaştırması hem de daha ayrıntılı çalışmalar bu gerçeği açıkça göstermektedir. Örneğin, 1 milyar dolarlık petrol dışı ara malları ithalatı 2003 ve 2004 yıllarında 1987 yılı fiyatlarıyla 2 trilyon liranın ürerinde milli gelir üretirken bu oran 2006 yılının ilk iki çeyreğinde 2’nin altına inmiştir. Dolayısıyla, milli gelir büyümesindeki bir düşüş eskisi kadar ara malları ithalatındaki artışta bir azalma yaratmamaktadır.

Bu yılın temmuz-eylül döneminde bir önceki üç aya göre üç aylık ara malları ithalatı azalmış (25.8 milyar dolardan 25.6 milyar dolara) görünmektedir. Bu rakamlar elbette revizyona tabidir. Revizyon ileride bir düşme olmadığını gösterebilecektir. Ama, son beş yıldır ilk kez ikince çeyrekten üçüncü çeyreğe ara mallar ithalatında dolar bazında önemli bir değişikliğin olmadığını gözlemekteyiz. Aynı dönemde toplam ithalattaki düşüşün (36 milyar dolardan 35 milyar dolara) ise çok daha keskin olduğu görülmektedir.

HIZLI BÜYÜMEYE DEVAM

Bu veriler ışığında, ithalat ile milli gelir arasındaki ilişkiyi kullanarak bu yılın üçüncü çeyreğindeki ekonomik büyüme hakkında kaba bir tahmin yapılabilir. Yapılan kaba hesaplar bu yılın temmuz-eylül döneminde milli gelir büyümesinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.6 ile 6.6 arasında olabileceğini göstermektedir. Ekonomik büyümenin yüzde 5’in altına gelmesi ara malları ithalatı ile milli gelir arasındaki ilişkinin son dönemlerde değişmediğini gösterecektir. Buna karşılık, ekonomik büyümenin yüzde 6’yı aşması durumunda, bir birim milli gelir için giderek daha fazla ara malları ithal etmek zorunluluğu yönündeki temel eğilimin devam ettiğinin kanıtı olacaktır.

Yılın ikinci çeyreği itibariyle bir yıllık milli gelir büyümesi yüzde 8.3 olmuştu. Üçüncü çeyrekte tahminin alt sınırı gerçekleşse dahi, bir yıllık büyüme yüzde 7’nin üzerinde olacaktır. Son veriler ışığında, ekonomik büyümenin çok az bir düşüşle, ama hızlı bir biçimde devam ettiği sonucuna varmak çok yanlış olmayacaktır. Son yayınlanan sanayi üretimi endeksi de yargıyı güçlendirmektedir.

Cari işlemler açığı sorununu hafifletmek için üretimde şimdi gözlenen eğilimlerin yeterli olamayacağı açıktır.
Yazarın Tüm Yazıları