İstihdam verilerinin düşündürdükleri

SON ve en uzun ekonomik büyüme devresinin ilk yıllarında (2002-2004) büyümenin büyük bir bölümü sanayi sektörü büyümesinden geliyordu. Geçen yıldan başlayarak, büyüme hizmetler sektörüne kaydı. Sanayi üretimi geçmişe göre şimdi patinaj yapıyor gibi görünüyor.

Sanayi sektörü 2002-2004 yılları arasında hem çok hızlı üretimini artırdı hem de artan üretim sürecinde küçümsenmeyecek verimlilik artışları sağladı. O dönemde istihdamda kayda değer artış sağlanamamış olması üretimdeki verimlilik artışına bağlandı. Büyümenin hizmetler sektörüne sıçramasıyla istihdamda artış olacağı düşünüldü.
Son yayınlanan veriler düşünülenlerin ve umutların o denli gerçekleşmediğini gösteriyor.

TARIMDA İŞSİZLİK

Bu yılın ilk iki ayını da kapsayan son üç aylık işgücü verilerine göre, toplam istihdam geçen yılın aynı dönemine göre doğru dürüst (19 bin kişilik artış) artmamış görünüyor. Buna karşılık işgücüne katılım 121 bin kişi artmış. Yani, işgücünde artan her altı kişiden yaklaşık bir kişi istihdam edilebilmiş. Dolayısıyla, toplam işsizlik oranı yüzde 11.5’den yüzde 11.8’e yükselmiş.

Toplam işsizlik oranındaki artışta tarım kesiminde artan işsizliğin önemli bir etkisi olduğu anlaşılmaktadır.

Tarım sektörü bocalamaktadır. Artan girdi maliyetleri paralelinde artmayan ürün fiyatları tarım üretimini de, tarımda çalışanları da olumsuz etkilemektedir. Tarım sektöründeki geleneksel verimsizlik de göz önüne alındığında, sektörde köklü bir verimlilik artışı ihtiyacı giderek acil hale gelmektedir. Tarım, işsizlik oranını düşük gösteren bir sektör olmaktan giderek çıkmaktadır.

Tarım dışı işsizlik son verilere göre yüzde 14.9 olmuştur. Ama, geçen yılın aynı döneminde bu oran yüzde 15.2 idi. Kentler giderek daha fazla istihdamın merkezi durumuna gelmektedirler.

Kısa dönemde sanayinin istihdam yaratma kapasitesi sınırlı görünmektedir. Kırsal kesim kentlere işgücü ihraç etme durumundadır. Bu şartlarda kentlerde istihdam yaratabilme kapasitesindeki tek sektör hizmetler sektörü olmaktadır. Daha açık bir ifadeyle, inşaat sektörünün istihdam yaratma sorumluluğu artmaktadır. Son dönemde işsizliğin daha da fazla artmamış olmasını inşaat sektöründeki çok ciddi canlanmaya bağlamak yanıltıcı olmayacaktır.

UZUN DÖNEMLİ SORUN

Türkiye ekonomisinde istihdam sorunu uzun süre konuşulmaya devam edecektir
. Bir yanda artan işgücüne katılma talebi, diğer tarafta geleneksel olarak istihdam yaratan sektörlerdeki verimlilik artışları ihtiyacı bu sorunun kolay bir yoldan çözümünü olanaksızlaştırmaktadır. Çok yakında, tarım sektöründe artması gereken verimlilik işsizlik sorununu daha da içinden çıkılmaz hale getirebilecektir. Bu olgunun ilk işaretleri geliyormuş gibi bir izlenim vardır.

İspanya da uzun dönem bu sorunla mücadele etti. Avrupa Birliği’ne tam üye olmaları da bu soruna acil bir çözüm olamadı. Uzun bir süre yüzde 20’e yaklaşan işsizlik oranı ile yaşadılar. Ancak, son yıllarda işsizlik oranını yüzde 10’un altına çekebildiler. Buna rağmen, Avrupa’da işsizliğin en fazla olan ülkelerin başında yine İspanya gelir.
Yazarın Tüm Yazıları