İki yanlış bir doğru etmiyor

KREDİ kartları yoluyla yapılan borçlanmalara bankalarca uygulanan faizin ne olacağına devletin burnunu sokması yanlış. Bu faizin bir biçimde bir başka faize ya da fiyata endekslenmesi ise bir başka yanlış.

İki yanlış bir doğru yapmıyor.

Aksine, yanlışlar katlanarak gidiyor.

Kaş yapmaya çalışırken göz çıkarmak oluyor.

Kredi kartları yoluyla yapılan borçlanmalarda faizin devlet tarafından sınırlandırılması kulağa hoş geliyor.

Ama, düşük faizlerle bankaların kredi kartı müşterilerine borç verip vermeyecekleri göz ardı ediliyor.

Diyelim ki, devlet aslında kredi kartı yoluyla borçlanmaları engellemek istiyor.

O takdirde, bu çeşit borçlanmaları doğrudan yasaklamak en doğru çözüm olur.

Amaç buysa, kredi kartlarından çıkıp alacak (debit) kartlarına geçmek gerekiyor.

Bunun da istendiğini sanmıyorum.

BU MU İSTENİYOR?

Kredi kartı borcu faizinin bir başka faize endekslenmesi bu kez bir başka piyasada da çarpıklık yaratacaktır.

Diyelim ki, kredi kartı borç faizi mevduat faizine endekslendi.

Yine diyelim ki, bankalar kredi kartı borçlarına yüksek faiz uygulayabilmek için mevduat faizlerini artırdılar.

Bu yolla mevduatlarını da artırabilme olanağına kavuştular.

Ama, topladıkları paranın maliyeti arttığından, yalnızca kredi kartı borçlarına uygulanan faizler değil, diğer tüm kredilerine uygulanan faizler de artacaktır.

Kredi kartları borçları faizi düşürülmek istenirken bu mu isteniyor?

Sanmıyorum.

Diyelim ki, bankalar daha düşük faizlerle kredi kartı yoluyla müşterilerine borç vermeye devam ettiler.

Bu piyasayı genişletmek ve piyasa paylarını artırmak için bu çeşit kredilerden daha düşük faiz almaya da razılar.

Ama, doğal olarak bu iş alanından kazançları düşük olacak, belki zarar dahi edebileceklerdir.

Çünkü, kredi kartı borçlarındaki batak oranı diğer kredilere göre oldukça yüksektir.

Bu takdirde, kárlarını başka yollardan artırmaya çalışacaklarıdır.

Kredi kartı ücretleri ve/veya diğer bankacılık işlemlerinden aldıkları komisyonları artırmaya çalışacaklardır.

Büyük bir olasılıkla,bankalar kredi kartı kullanımını müşterileri için daha pahalı yapacaklardır.

Kredi kartı yoluyla borçlanmayanların kredi kartı kullanma maliyeti artacaktır. Bankalarla iş yapmak daha pahalılaşacaktır.

Bu mu isteniyor?

Sanmıyorum.

SOYGUNU DURDURMAK

Bu çeşit örnekler artırılabilir. Bütün bu örneklerden çıkarmamız gereken ders şudur: Kredi kartı borçlarına uygulanan faizlerin düşmesi gerekiyorsa, rekabet bunu zaten sağlardı.

Çünkü, bankalar kredi kartı vermek ve verdikleri kredi kartları yoluyla müşterilerinin borçlanmaları için can atıyorlar.

Rekabet bu faizleri belli bir düzeyin altına düşürmüyorsa, bir sorun var demektir.

Önce, o sorunun ne olduğu iyi analiz edilmelidir.

"Bankalar halkı soyuyor" yaklaşımı ile "devletin soygunu durdurması" girişimleri siyasi açıdan hoş görünür, ama iktisadi bir çözüm değildir.

Çoğu kez, siyasi puan kazanmak için yapılan bu girişimler bir tarafı tamir etmeye çalışırken, her tarafı bozan niteliğe kavuşurlar.

Son dönemlerde pirinç fiyatları da çok arttı.

Neden pirinç fiyatlarına bir tavan getirilmiyor?

Pilav yemek isteyen vatandaşlar soyulmuyorlar mı?

Pilav yerine makarna yemeyi tavsiye etmek ne denli doğruysa, faizini yüksek bulanlara kredi kartı yoluyla borçlanmamalarını tavsiye etmek o denli doğru olarak görülmelidir.

Aksi takdirde, bu çeşit yaklaşımlarla çok daha büyük sorunlara yol açmış oluruz.
Yazarın Tüm Yazıları