"Teşbihte hata olmaz, hatasız teşbih olmaz" özdeyişine sığınarak bir benzetme yapmak istiyorum. Enflasyon alkol gibidir. Bağımlılık yapar. Sanal mutluluklar sunar. Başlarda hoşa gider. Bağımlılık arttıkça hoşluklar saçmalığa dönüşür. Geri dönüş zorlaşır.
Enflasyona alışmış toplumlar, alkolik insanlar gibidir. Alkolizmden kurtulmak zor olduğu gibi, enflasyondan kurtulmak da zordur. Sanal mutluluklardan gerçek hayata dönmek özveri ister. Kararlılık ister. Kafa yapısının değişmesini gerektirir. Daha kaliteli ve sağlıklı bir yaşama geçmek için önce sıkıntılara katlanmayı zorunlu kılar.
GEÇMİŞİ HATIRLAMAK
İşin uzmanları "insan bir kez alkolik olduysa, artık alkol almasa dahi alkoliktir" der. Bu nedenle, geçmişte alkol ile başı belaya girip de tedavi olabilmişlerin bir daha alkol almalarına izin verilmez. Zafiyet oluşmuştur. Çözüm, alkolden tümüyle uzaklaşmaktır.
Enflasyon da böyledir. Enflasyona alışmış toplumlar, enflasyondan kurtulmuş olsalar dahi, zaaf içindedirler. Bu çeşit toplumların "biraz enflasyondan zarar çıkmaz" anlayışıyla iktisadi olaylara yaklaşmaları son derece tehlikelidir. Alkolik ne denli çabuk yeniden alkol içmeye başlayabilirse, enflasyonu tatmış ülkeler de o denli çabuk yeniden enflasyon yaratabilirler. Latin Amerika’yı hatırlayalım. Avrupa’nın bu konuda ne denli katı bir tutum içinde olduğunu unutmayalım. Avrupa, alkolden uzak duran eski alkolik gibidir. Latin Amerika ise, geçmişte alkolik olup da arada bir yeniden alkol içmeyi deneyip yeniden bağımlı hale gelenlere benzer.
Geçmişe dönmenin ne denli ıstırap dolu olduğunu her zaman hatırlamak gerekmektedir. Geçmişteki alkolik bir insanın yeniden alkole heves etmemesi için alkolik olduğu dönemdeki saçmalıkları hatırlaması, başkalarının o saçmalıkları hatırlatması önemlidir. Toplumlar için de durum aynıdır. Bir daha enflasyona heves etmemek için enflasyonlu dönemdeki saçmalıkları hatırlamak ve hatırlatmak son derece faydalıdır.
ENFLASYON TARİHİ
T.C. Merkez Bankası çok doğru bir zamanda, çok doğru bir yaklaşımla böyle bir projeye el atmış. Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı’yla işbirliği yaparak Fatma Doğruel ve Suut Doğruel’e Türkiye’de Enflasyonun Tarihi isimli bir kitap hazırlatmış. Okudukça, okuyanın tüyleri ürperiyor.
Hazırlanan kitap kuru verilerden oluşmuyor. Bilimsel bir yaklaşım içinde, yakın tarihimizde enflasyonun yaratılmasında katkılar yapmış(!), enflasyonun devamında hizmet vermiş(!), enflasyonu durdurma konusunda mesai harcamış(!) ve enflasyondan çok çekmiş insanların sözlü anlatımlarına yer vermiş. Kitap renklenmiş. Okuyucuyu kendine daha çok bağlamayı başarmış. Kitabın yazarlarını da, böyle bir çalışmanın gerekliliğini düşünenlere de toplum olarak bir teşekkür borcumuz var.
Daha henüz enflasyon belasından tam olarak kurtulamamışken, böylesine aydınlatıcı bir kitabın piyasaya çıkmış olmasının yararları sayılamayacak kadar çoktur. Her türlü iktisadi sorunlarımızın çözümleri için yapılan önerilerin doğrudan ya da dolaylı olarak "biraz enflasyon yaratsak bir şey olmaz" demeye geldiği bugünlerde "Türkiye’de Enflasyonun Tarihi" kitabının önemi daha da artmaktadır.
Geçmişten ders almak ileride yapılabilecek hataların olasılığını düşürür. Bu kitabı okuyup ders almalıyız. Hepimiz okumalıyız. Okumamışlara, okumalarını tavsiye etmeliyiz. Okuma alışkanlığı olmayanlara zorla okutmalıyız. Kitaba değil de bilgisayarlara meraklı olanlara kitapla gelen CD’yi vermeliyiz.