Finansman ihtiyacı fazla ama finansmanın kalitesi iyi
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
TÜRKİYE ekonomisinde ileriye dönük risklerin başında yüksek düzeydeki cari işlemler açığı gelmektedir. Cari işlemler açığı ödemeler dengesinde dış finansman ihtiyacını belirleyen büyüklüktür.
Bir ülkenin ödemeler dengesini bir şirketin gelir-gider cetveline benzetirsek, cari işlemler dengesi, o ülkede oturanların yurt dışındaki ekonomik birimlerle olan gelir-gider dengesidir denebilir. Şirketlerde giderler gelirler fazla olduğunda, aradaki fark şirket dışındaki birimler tarafından finanse edilmek durumundadır. Aynı şekilde, bir ülkede cari işlemler açığı olduğunda, açık, yine yurt dışındaki birimlerce finanse edilmek zorundadır.
BİR REKOR
Bu yılın ilk iki ayında cari işlemler açığı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13.3 arttı. Şubat ayı itibariyle son on iki ayda 32.4 milyar dolar oldu. Son sekiz aydır yıllık bazda cari işlemler açığı 30 milyar doların üzerinde seyretmektedir. Ama, veriler radikal bir biçimde güncellenmezse, ocak ve şubat aylarında cari işlemler açığı 34 milyar doların biraz üzerinde istikrara kavuşmuş izlenimi vermektedir.
Bu yılın şubat ayı itibariyle son on iki ayda Türkiye’ye giren yabancı kaynak (finans hesabı) 40.8 milyar dolar olmuştur. Kaynağı tespit edilemeyen (net hata ve noksan) 900 milyon dolar civarındaki dış girişleri de hesaba kattığımızda, cari işlemler açığının finansmanında kullanılabilecek toplam mali kaynaklar 41.7 milyar dolar olmaktadır. Türkiye ekonomisi bu kaynağın 32.4 milyar dolarıyla cari işlemler açığını finanse etmiş, geri kalanı döviz rezervlerinin artması (9.3 milyar dolar) olmuştur.
Finansman kalemleri içinde en önemli yeri doğrudan yabancı sermaye girişleri almaktadır. Son on iki ayda Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı sermaye 26.6 milyar dolar olmuştur. Türkiye’de oturanların dış ülkelerde yaptığı doğrudan yatırımlar aynı dönemde 2.2 milyar dolar olmuş ve net bazda Türkiye’ye giren yabancı sermaye 24.3 milyar dolar civarında gerçekleşmiştir. Türkiye ekonomisi için son iki ayda gelen doğrudan yabancı sermaye bir rekordur. Bu rekor cari işlemler açığının finansman kalitesini artıran en önemli unsurdur.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Tablo’dan görüldüğü gibi, 1984 ile 2000 yılları arasında 10.2 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çeken Türkiye ekonomisi 2001-2006 yıllarında, son altı yılda 39.1 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çekmiştir. Son altı yılda, on yedi yılda gelen doğrudan yabancı sermaye dörde katlanmıştır. 2001 yılından 2007 yılının şubat ayına kadar giren doğrudan yabancı sermaye 46.4 milyar dolar olmuştur.
Son on iki aydaki finansman kaynaklarının net bazda 10.2 milyar doları hisse senedi ve borçlanma senetlerinin yabancılar tarafından alınmasıyla gerçekleşmiştir. Doğrudan ikili borçlanmalarda Türkiye ekonomisi 2 milyar dolara yakın net borç ödeyicisi durumundadır.
Cari işlemler açığının finansmanındaki kalitenin sürdürülmesi büyük ölçüde doğrudan yabancı sermaye girişlerinin devamına bağlıdır. Bunun da ötesinde, bugüne kadar çoğunlukla var olan varlıkların el değiştirmesi şeklinde gerçekleşen doğrudan yabancı sermaye akımları bundan sonra, yavaş da olsa, yeni varlık yaratma yoluyla olmalıdır. Aksi taktirde, yabancı sermaye girişlerinin sürdürülebilirliği olanaksız hale gelecektir.