FED üzerine spekülasyonlar

AMERİKAN Merkez Bankası (FED) içinde bulunduğumuz dönemde yalnızca Amerika’nın değil, küresel ekonominin merkez bankası rolünü oynuyor. FED yetkililerinin her cümlesi küresel finans piyasalarını oynatabiliyor. Tüm ülkeler FED’in ne yapacağına bakıyorlar.

Geçen hafta çarşamba günü FED Başkanı Ben Bernanke’nin yaptığı konuşma küresel piyasaları birden bire iyimserleştirdi. Yaratılan iyimserlik rüzgarlarının arkasında finans piyasalarının FED Başkanı’nın konuşmasında Amerikan faizlerinin belki bir kez daha artırılacağı ve ardından artışlara ara verilebileceği iması vardı.

ÖNCELİKLER

FED Başkanı gerçekten ne söylemek istedi?
Bernanke faizler bir kez daha 0.25 puan artar, ondan sonra durur mu dedi? Bu soruyu kesin bir biçimde yanıtlamak mümkün değil. FED Başkanı’nın bundan böyle ekonomik verilere bakarak karar alacaklarını söyledi. Bu ne demek? Hangi veri daha önemli? Enflasyon mu? Büyüme mi?

Alan Greenspan gibi efsanevi bir FED Başkanı’ndan sonra piyasaların Bernanke’ye alışması biraz zaman alıyor. Bu da normal karşılanmalıdır. Greenspan için de zamana ihtiyaç vardı. Yine de, geçmişleri benzeşse de, Greenspan ile Bernanke arasında çok fazla dillendirilmeyen bazı farklılıklar var.

Bernanke’nin konuşmalarında ve teşhislerinde akademik geçmişi daha ağır basıyor. FED Başkanı olmadan hemen evvel Amerikan Başkanı’nın iktisadi konularda başdanışmanı olması Bernanke’nin ekonomik büyüme konusunda en azından şimdilik daha duyarlı olduğu izlenimini veriyor.

Böyle bir geçmişle, Bernanke, enflasyonun kontrolünü ekonomik büyümenin daima önüne koymuş FED Yönetim Kurulu üyelerinin ve bazı FED bölgesel şube başkanlarının karşısında oturuyor. Belli ölçüde bir fikir birliği ile para politikasını oluşturmaya çalışıyor.

FED Yönetim Kurulu üyelerinin çoğu Greenspan ile uzun yıllar çalışmış insanlardır. FED şube başkanları ise genellikle kariyerlerini FED’de yapmış insanlardır. Yani, onlar için enflasyonun başını kaldırmaması her şeyden önemlidir. Çünkü, klasik merkez bankası anlayışına göre, ki bu anlayışın doğruluğu deneyimlerle de kanıtlanmıştır, enflasyonu kontrol altında tutmanın ekonomik maliyeti yükselmiş enflasyonu tekrar düşürmenin olası maliyetlerine göre çok daha azdır. Kısacası, klasik merkez bankacılar ekonomik büyümeden gereğinden daha fazla fedakarlık etmeyi enflasyondaki artış olasılığını abartmaya tercih ederler. Bernanke’de şimdilik böyle bir vizyon olduğu söylenemez.

İLETİŞİM SORUNU

Bernanke böyle bir yapıda imrendirici kariyerinin verdiği rahatlıkla kamuoyu önünde yalpalamaktadır
. Bu yılın nisan ayı sonunda yaptığı bir konuşmada Amerikan ekonomisinin yavaşlamaya başlayıp enflasyonist baskıların azaldığı izlenimi elde ettiğini söyleyerek faiz artışlarının sonuna gelindiği mesajı vermişti. Söyledikleri çıkmadı. Amerikan ekonomisi Bernanke’nin söylediği ölçüde yavaşlamadı. FED faiz artışlarını durdurmadı.

Mayıs ayında yalnızca gelişmekte olan ülkelerde değil, tüm finans piyasalarında küçümsenmeyecek oynaklıklar yaşandı. Yaşananların ardında Bernanke’nin piyasalarla iletişim sorunu içinde olduğu gerçeği küçümsenemez. FED Başkanı olmadan Amerika’nın para politikasında "enflasyon hedeflemesi" yaklaşımını benimsemesi gerektiğini düşünen biri olarak Bernanke’nin iletişim sorunu piyasaları önemli ölçüde şaşırttı. Çünkü, enflasyon hedeflemesi yaklaşımının en önemli öğelerinden biri bu yaklaşımı benimseyen para otoritesinin iletişim sorununun olmamasıdır.

Bernanke’nin Başkan olmasından sonra bir ara FED’in örtülü enflasyon hedeflemesi yaklaşımını benimsediği dahi iddia edildi. Ama, geldiğimiz noktada FED’in ya da FED Başkanı’nın gerçekten ne düşündüğünü anlayabilmek geçmişe göre çok daha zor bir hale geldi. Bernanke yine Amerikan ekonomisinin yavaşladığından söz ediyor.

Devam edeceğim.
Yazarın Tüm Yazıları