SON günlerin tartışılan popüler konularından biri bono piyasasında yabancı yatırımcıların alıcı, yerli yatırımcıların ise satıcı olduğudur.
Bu gözlemden yola çıkarak, genellikle Türkiye’de faizlerin yüksek olduğu sonucuna varılmaktadır. Yabancı yatırımcılar yüksek faizin cazibesiyle Türkiye piyasasına girdikleri yorumları yapılmaktadır.
Acaba, Türkiye’de faizler gerçekten yüksek midir? Bu sorunun yanıtı yatırımcıların hedeflerine (yatırımlarında hangi para cinsini baz aldıkları) göre değişmektedir. İki farklı yatırımcı grubu arasında simetrik olmayan beklenti yelpazesi söz konusudur.
HANGİ REEL GETİRİ?
Yabancı yatırımcılar yüzde 21 yıllık faizle Türkiye Hazinesi’nin bonolarını aldıklarına göre, getiri onlar için caziptir. Ama, bu bonoları aynı getiri ile satanlar yerli yatırımcılardır. O halde, yüzde 21 yıllık getiri yerli yatırımcılar için o denli cazip gelmemektedir. Sonuçta, yerli yatırımcılar bu düzeyde getiri getiren portföylerini küçültmektedirler.
Yabancı yatırımcılar bir başka para cinsinde yaptıkları yatırımlarda bekledikleri getiriyi başka para cinsinden kazanacakları faizden olası kur değişme yüzdesini çıkararak bulurlar. Yani, YTL cinsinden faizler yüzde 21 ise, YTL’nin dolar karşısında aynı dönemde yüzde 1 değer kaybedeceği bekleniyorsa, yabancı yatırımcının bu yatırımdan beklentisi dolar cinsinden yüzde 20 civarında olacaktır. Bu hesaplamada enflasyon beklentisi diye bir parametre yoktur. Enflasyon ne olursa olsun, önemli olan kurlardaki değişmedir.
Yerli yatırımcı ise nominal faizlerin enflasyondan çıkarıldıktan sonra kalan reel faize bakmaktadır. Çünkü, yerli yatırımcılar enflasyona yenilmeyecek bir getiri peşindedirler. Kur oynamaları yerli yatırımcılar için portföylerini döviz-YTL arasında tahsis ederken önemli olmaktadır. Yabancılar ise kur oynamalarına yenilmeyecek yatırımların peşinde koşmaktadırlar.
Anketlerden çıkan enflasyon beklentisine bakarak Türkiye’de reel faizlerin çok yüksek olduğu iddia edilmektedir. Örneğin, son günlerde bono faizleri yıllık bazda yüzde 21 faiz getirirken, anketlerden çıkan on iki aylık enflasyon beklentisi yüzde 7 civarındadır. Bu rakamlardan reel faizin yüzde 13 (1.21/1.07) olduğu hesaplanmaktadır. Yüzde 13 gibi bir reel faiz yüksektir. O halde, yerli yatırımcılar neden bonolarını satmaktadırlar?
BEKLENTİ BOZULMASI
Galiba, anketler yerli yatırımcıların enflasyon beklentilerini gerçekçi bir biçimde yansıtmıyor. Belki, yerli yatırımcıların enflasyon beklentileri yüzde 12 civarındadır. Bekledikleri reel faiz ise yüzde 8 oluyor. Bu düzeydeki bir reel faiz yerli yatırımcılar için düşük kalıyor.
Bir yıl evvel de anketlerden çıkan enflasyon beklentisine bakarak reel faizlerin yüksek olduğu iddia edilirdi. O dönemde enflasyon beklentisi yüzde 5 ve nominal faizler yüzde 16.2 civarındaydı. Reel faizlerin yüzde 11 civarında olduğu sanılırdı. Aradan bir yıl geçti, yüzde 16 civarında getiri ile bonoya yatırım yapanların eline geçen reel faiz yüzde 3.8 oldu. Çünkü, enflasyon yüzde 5 değil, yüzde 10 oldu.
Yerli yatırımcıların enflasyon beklentileri son aylarda bozuldu. Beklentilerdeki bozulmayla, enflasyon tahminlerindeki hata payı arttı. Artan hata payı daha yüksek nominal faiz talebiyle karşılanmaya çalışılıyor. Yüzde 13 gibi görünen reel faiz beklentisi yerli yatırımcılar için küçük kalıyor.
Buna karşılık, önümüzdeki dönemde yabancı yatırımcılar döviz kurlarında çok ciddi bir oynama beklemediklerinden (zaten kurlardaki hareketlerde de onlar etkili), bekledikleri dolar bazındaki getiri çok yüksek olabiliyor. Bu nedenle de, yabancılar alıcı, yerliler satıcı oluyorlar.