EKONOMİK yapısı birbirine çok benzemeyen Avrupa ülkeleri parasal bir birlik oluşturdular.
Kendi paralarını ortadan kaldırıp Euro adında bir para kullanmaya başladılar. Bu ülkeler parasal birliğe giderken maliye politikalarında da benzer bir yeknesaklık oluşturamadılar. Her ülkenin kendine göre çeşitli alanlarda vergi oranları var.
Para aynı olunca, paranın üzerindeki faiz oranı da tüm ülkelerde aynı oldu. Ama, enflasyon ülkeden ülkeye değişiyor. Üretimdeki büyüme de ülkeler arasında farklılık gösteriyor. İşsizlik oranlarındaki farklılık daha da çarpıcı bir resim oluşturuyor.
Kısacası, Euro kullanan ülkelerin tüm makro ekonomik verileri birbirinden çok farklıyken, paraları aynı oldu. Aynı parayı kullanan ülkeler ücret ve fiyatlarda gerekli esneklikleri oluşturamadıklarından para birliği bazı ülkeler için bir cendere halini almaya başladı.
KİM GİDER?
Euro’yu basan Avrupa Merkez Bankası doğal olarak tek bir ülkenin ekonomik şartlarına göre değil, Euro kullanan ülkelerin ortalamalarına bakarak para politikasını oluşturmaya çalışıyor. Ortalamanın bir tarafında olan ülkeler Avrupa Merkez Bankası üzerine bir yönde baskı yaparken, ortalamanın diğer tarafındakiler farklı yönde baskı yapıyorlar. Avrupa’da para politikası giderek farklı ülkelerin lobi faaliyetlerinin bir sonucu olmaya başlıyor. Tehlike de burada başlıyor.
Euro bölgesinin genelde ekonomi alanında ve özelde para politikası konusunda iki önemli sorunu var. Birincisi, farklı ekonomik yapıların tek para altında toplanmasının getirdiği kısıtlar.Diğeri ise, parasal birliğin farklı ekonomik yapıları değiştiremeyip birbirine yaklaştıramaması. İkinci sorun giderek ağırlaşıyor. Ağırlaşan sorunların arkasında parasal birliğin gerektirdiği yeterli ücret ve fiyat esnekliğinin oluşamaması da var. Sorunlar ağırlaştıkça, "Acaba Euro kullanmaktan ilk önce hangi ülke vazgeçecek?" sorusu da daha sık sorulmaya başlanıyor.
İSPANYA VE İTALYA
Tabloda Euro bölgesindeki bazı ülkelerin enflasyon, büyüme, işsizlik ve cari işlemler dengesi rakamları verilmektedir. Bu verilerden, İspanya ve İtalya’nın Euro kullanmaktan çok memnun olamayacakları açıktır. İtalya’da büyüme sıfırdır. İspanya’da hem enflasyon ortalamanın oldukça üzerindedir hem de işsizlik fazladır. Cari işlemler açığı da giderek artmaktadır.
Euro kullanmak İtalya ve İspanya gibi ülkelerin rekabetçi konumlarını giderek olumsuz etkilemeye başlamıştır. Bu ülkeler bir anlamda Almanya ve Fransa gibi Euro bölgesinin büyük ülkelerinin iktisadi alanda işledikleri günahların fiyatını ödemek durumunda kalmaktadırlar. Buna karşılık, çok farklı bir yapıda olan İrlanda gibi ülkeler Euro kullanma sayesinde altın çağlarını yaşamaktadırlar. Birçok açıdan, AB’ye katılan son on ülkenin makro ekonomik verileri önceki on beş ülkeden daha iyi görünmektedir.
Euro bölgesinde yaşanan sorunlar Euro’dan kısa dönemde kopmalar olabileceği anlamına gelmiyor.Ama, bir para olarak Euro’nun yarattığı sıkıntıların uzun bir dönem süreceği anlaşılıyor.