Etraf temizlendikçe pislik daha fazla belli oluyor
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
HER tarafı pis bir ev düşünün. Her yer pis olduğu için tek tek pislikler dikkati çekmez. Pis deyip çıkarız işin içinden.
Evin odaları temizlendikçe, pislikler daha çok göze batmaya başlar. Bir anlamda, temizlik pisliği ortaya çıkarır.
Ekonomide kamu finansmanının geldiği nokta da biraz buna benziyor. Kamu finansman dengesinin tutar tarafı olmadığı dönemlerde faiz harcamalarının büyüklüğüne kabahat bulunup işin içinden çıkılırdı. Faiz harcamaları bir düşse, bütçenin sorunu yokmuş gibi bir izlenim ortaya çıkardı. Diğer pislikler pek dikkati çekmezdi.
Bütçe dengesini tehdit eden diğer unsurlar göreli olarak hafife alınırdı. Hazine bonosuna yatırım yapıp yüksek faiz kazanan kesimlere söverek sorunun açığa çıkarıldığı düşünülürdü. Halbuki, gerçek çok daha farklıydı. Şimdi, bu farkın farkına varıyoruz.
FAİZ HARCAMALARI
O günler geride kaldı. Kamu finansman dengesinde küçümsenmeyecek iyileştirmeler yapıldı. Bütçe, en azından son dört yıldır, adet olsun diye değil, devletin uyması gereken bir hesaplar bütünü olarak kabul edildi ve hazırlandı. "Daha fazla harcama ancak daha fazla gelirle finanse edilebilir" mantığı son dört yıldır geçerli kılındı.
Faizler düştü. Bütçenin sadece faiz harcamaları 2001 yılında milli gelirimizin dörtte birine yaklaşmışken (1993-1994 yıllarında tüm bütçe milli gelirin daha düşük bir oranıydı), 2005 ve 2006 yıllarında yüzde10’un altına düştü. Bu yıl yüzde 8 civarında olacak. Yine de Türkiye bütçe yapmakta zorlanıyor. Belki de, eskisine göre, daha da fazla zorlanıyor.
Bütçede "faiz ayıbı" göreli olara azaldı. Ama, başka ayıplar daha da büyüyerek kendilerinin bütçenin faizden de büyük sorunu olmaya aday olduklarını şimdi daha da fazla göstermeye başladılar. Kısacası, kamu finansmanında temizlik yapılırken, eskiden göze batmayan pislikler şimdi daha da görünür hale geldiler. Faiz harcamalarına kabahat bulmak kolaydı. Şimdi görünen pisliklerin üzerine gitmek ise pek kolay değil.
SOSYAL GÜVENLİK
Bütçenin sorunlarının başında sosyal güvenlik sisteminin açıkları gelmektedir. Bu sorun yeni değildir. Ama, sorun, artık pislikler içinde saklanamayacak hale gelmiştir. Grafikten de görüldüğü gibi, faiz harcamalarının son beş yıldır milli gelir içindeki oranı düşerken, bütçeden yapılan sosyal güvenlik harcamalarının milli gelir içindeki payı giderek artmaktadır ve birbirine çok yaklaşmıştır. Grafikte sol eksen faiz harcamalarının, sağ eksen de sosyal güvenlik açıklarının milli gelir içindeki paylarını göstermektedir.
Kısa dönemde, Türkiye bu sorunla bütçeyi büyütüp daha fazla gelir toplama yoluyla çözüm bulmaya çalışabilir. Şimdi yapılan da budur. Ama, bu strateji uzun dönemli olamaz. Sorunun başımıza bir bela gelmeden çözümü için gerekli zaman, şimdiye kadar yürürlüğe konan "sosyal güvenlik reformu" yoluyla elde edilecek tasarrufların devreye girmesinden daha kısa görünmektedir.