Enflasyon riskleri

Hedefe bakıldığında, 2007 yılında enflasyonun dramatik bir biçimde düşeceği öngörülüyor. Bu öngörünün çok gerçekçi olmadığını hedefi koyanlar da biliyor.

Tutturma olasılığı sıfıra yakın olan bir hedefe bağlı kalınması aslında itibarı zedeleyen bir yaklaşımdır. Çünkü, başarının ölçüsü ortadan kalkmaktadır. Yüzde 4 enflasyon hedefi tutmayacaksa, enflasyonun yüzde 8’e inmesi başarı olarak mı nitelenecektir?

ZAMANLAMA

2007 yılı iktisadi açıdan birçok riskler içermektedir
. Risklerin en büyüklerinden biri de kamu finansman dengesinin makul sınırlarda kalabilmesi için alınması gereken önlemlerin enflasyon üzerindeki olumsuz etkileridir.

Katma değer vergisi, özel tüketim vergisi, akaryakıt tüketim vergisi ve alkollü içkilerle tütün mamullerinden alınan vergiler gibi dolaylı vergilerde oranların artırılması gündemdedir. Vergi oranlarının artırılması fiyatların artması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, fiyat endeksleri olumsuz etkilenecektir.

Vergi oranlarını artırmak kamu finansman dengesini kurtarmamaktadır. KİT ürünlerinde fiyat ayarlamaları da kaçınılmaz hale gelmiştir. Enerji fiyatı artacaktır. Elektrik fiyatının artırılması kaçınılmaz hale gelmiştir. IMF de bu önlemlerin alınmasını talep etmektedir.

Bayramdan önce IMF ile yapılan programın dönemsel gözden geçirmesi bittiği halde, gelişmelerin IMF Yönetim Kurulu’na ancak aralık ayı ortalarında görüşülecek olması anlamlıdır. Büyük bir olasılıkla, bu alanlarda IMF’nin aralık ayına kadar Türkiye’den ön tedbirler (prior actions) almasını beklemektedir.

Bütün bu önlemler enflasyon görüntüsünü bozacak önlemlerdir. Zamanlaması siyasi açıdan kötüdür. Çünkü, bir yıl içinde genel seçimler yapılacaktır. Hükümet, seçim döneminde, temel malların fiyatlarını artırmak zorunda kalmaktadır. Bu yolla, yeni bir enflasyon döngüsü yaratılacaktır.

Hükümetin en büyük başarılarından birinde, enflasyonun düşürülmesinde, belirsizlikler yaşanabilecektir. Bu gelişmeler Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelesini de zorlaştırıcı olacaktır. Enflasyon artışı, bu önlemler nedeniyle geçici olarak kabul edilse de, 2007 yılı boyunca enflasyonun nihai hedef olan yüzde 4’e yaklaşması zora girecektir.

SONUÇ DEĞİŞMEZ

2007 yılının bütününün kurtarılması açısından, gerekli vergi artışlarının ve KİT zamlarının bu yıl bitmeden yapılmasının önemli yararları vardır
. Önlemler alındığında, kasım ve aralık aylarında enflasyon artıyor görünecektir. Yapılan zamların ikincil etkileri belki ocak ve şubat aylarına da sarkabilecektir. Ama, 2007 yılı sonuna geldiğinde, yıllık enflasyon yeniden daha makul sınırlara çekilmiş görünecektir. 2007 sonrası için olumlu bir zemin hazırlanmış olacaktır.

Hükümetin gerekli önlemlerin alınmasını seçim kaygılarıyla ertelemesi durumunda, IMF ile ilişkiler sarsılacaktır. Önemli bir güven sorunu yaratılacaktır. Çapalardan biri kırılma noktasına gelebilecektir. Kamu finansmanının bozulması kaçınılmaz olacaktır. Bütün bunların sonucu, vergiler artırılmadan ve KİT ürünlerine zam yapmadan, zaten daha yüksek enflasyondur.

O halde, gerekli önlemelerin şimdi alınmamasının siyasi açıdan hükümete fazla bir yararı olmayacaktır. Ekonomi 2007 yılı boyunca daha yüksek enflasyon ve daha yüksek faizlerle baş başa kalacaktır. 2007 sonrası ekonomik performans da daha yüksek risklerin içine atılmış olacaktır. Yüzde 4 enflasyon hedefi artık telaffuz edilemeyecek bir konuma gelecektir. Bu konuları ileride daha fazla açmaya çalışacağım.
Yazarın Tüm Yazıları