Enflasyon hedeflemesi sorgulanmalı

2006 yılı başından itibaren para politikasını yönlendiren kılavuz açık bir biçimde hedeflenen enflasyon oldu.

Enflasyon hedefi yıllık yüzde 5 olarak tespit edilmişti. Hedef açık ara ile ıskalandı.

Bu yıl için enflasyon hedefi üç yıl önce belirlenen düzeyde, yıllık yüzde 4’de tutuldu. Hedefe ulaşılabilmesi olasılığının neredeyse sıfır olduğu bilindiği halde, hedefin değiştirilmesine yanaşılmadı.

Uygulamanın daha ilk yılında hedefin ıskalanmasıyla Merkez Bankası itibar yitirdi. Tutturulamayacağı bilinen bir hedefin muhafaza edilmesiyle Merkez Bankası’nın itibarı bu yıl bir kez daha risk içine atıldı. Bir anlamda, öyle görünüyor ki, Merkez Bankası’nın itibarını zedeleme üzerinden "enflasyon hedeflemesi" politikası uygulanmaya çalışılıyor.

İTİBAR KAYBI

Geçenlerde Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener dalgalı kur rejimi ile Avrupa Birliği ile yapılan Gümrük Birliği Anlaşması’nın sorgulanması gerektiğini gündeme getirmişti. Aslında, gündeme getirilmesi gereken asıl konu; "enflasyon hedeflemesi" politikasıdır; böyle bir politikanın günümüz koşullarında uygulanabilir olup olmadığıdır; bir hülya uğruna Merkez Bankası’nın itibar yitirmesine seyirci kalınıp kalınmayacağıdır.

Enflasyon hedeflemesi siyasal hükümetlerin her yıl sonu bir sonraki yıl için yıllık programlarına koydukları afaki hedeflere (büyüme gibi) benzemez. Hükümetler büyümenin yüzde 5 olacağını söylerler, yüzde 9 olur. Bazı yıllar büyümenin yüzde 7 olacağı söylenir, gerçekleşme eksi yüzde 9 olur. Zaten bu sayılara inanılmaz. Hükümetler de ortaya attıkları sayılara inanılmamasından rahatsız olmazlar.

Enflasyon hedeflemesi ise merkez bankalarının itibarlarını ortaya koyup tüm ekonomik birimlerin hedefe ulaşılması yönünde arkalarında olmasını sağlamaya çalıştıkları bir politikadır. Hedef tutturulamadığında, "pardon" demek yeterli değildir. Ekonomik birimler aldatılmış demektir.

Enflasyon hedefinin bir oyuncak haline dönüşmesi durumunda ise, bırakın enflasyonu hedeflemeyi, enflasyonu bugünkü düzeylerinde tutmak dahi mümkün olamayacaktır. İtibarı olmayan merkez bankaları fiyat istikrarını ne sağlayabilirler ne de koruyabilirler.

ŞOK GEREKİYOR

Türkiye’nin enflasyon hedeflemesine erken geçtiği iddia edilebilir
. Enflasyon hedeflemesinin en başarılı uygulamalarından biri İsrail’de olmuştur. Uygulanan istikrar politikası ile enflasyon üç haneli rakamlardan yüzde 10-12 düzeyine indirilmiş, ama o düzeylerde enflasyonda katılıklar yaşanmaya başlamıştır. O aşamada, enflasyon hedeflemesine geçerek enflasyon dinamikleri ve beklentiler üzerinde bir anlamda "şok," belki daha iyi bir terimle, olumlu bir ivme yaratılmıştır. Kısa bir sürede enflasyon yüzde 5’in altına indirilebilmiştir. Enflasyon hedeflemesi kendinden bekleneni gerçekleştirmiştir.

Türkiye’de enflasyonda son üç yıldır yüzde 7-10 düzeyinde bir katılık yaşanıyor. Enflasyon dinamiklerini değiştirmek ve beklentileri kırmak için yeni bir "şok" ya da "ivme" gerekiyor. "Enflasyon hedeflemesi" silahını Türkiye enflasyondaki katılıkların farkına varmadan önce kullandı. Katılıkların farkında olduğunda ise, elimizde enflasyon hedefini kararlı bir biçimde ıskalayan "enflasyon hedeflemesi" politikası kaldı.

Yarın devam edeceğim.
Yazarın Tüm Yazıları