Son dakikada cayılmazsa, evlerde kullanılan elektriğe yüzde 15, sanayide kullanılana yüzde 10 zam yapılacak.
Uzun zamandır bu zamlar erteleniyordu. Bıçak kemiğe dayanınca, zam yapmaktan başka bir seçenek kalmadı.
Elektrik zammı kaçınılmazdı. Çünkü, elektrik üretiminde girdi maliyetleri arttı. Ama, elektrik fiyatları artmadı. Sonuçta, kendi elektriğini üreten özel sektör firmaları elektrik üretimlerini durdurdu. Artan maliyetlere katlanamadılar. Elektriği devletten almak daha ucuza gelmeye başladı. Devletin ürettiği elektriğe talep arttı. Devletin zararları daha da büyüdü.
YANLIŞTA ISRAR
Kamu sektöründe fiyatlamayı hálá öğrenemedik. Çeşitli nedenlerle, ama özellikle siyasi kaygılarla, kamu sektöründe fiyat ayarlamaları genellikle geciktirilir. Bıçak kemiğe dayanınca, kamu sektöründe toplu zamlar yapılır. Doğal olarak, enflasyon artar. Enflasyon beklentileri alt-üst olur. Geçmişteki göreli olarak daha düşük enflasyon rakamlarının aslınca bir aldatmaca olduğu görüşü yaygınlık kazanır.
Yıllık enflasyonun yüzde 60 olduğu dönemlerde belki bu uygulama o denli yıpratıcı değildi. Enflasyon yüzde 60’dan yüzde 10’e yükseliyordu. Yüzde 60 enflasyon ne kadar bir başarısızlıksa, yüzde 70 enflasyon da o kadar başarısızlıktı. Ama, şimdi durum değişti.
Yıllık enflasyon yüzde 8’in biraz altında. Elektriğe yapılan toplu zammın doğrudan ve dolaylı etkileriyle, belki enflasyon yüzde 10’a çıkacak. Hedeflenen yıllık enflasyonun yüzde 4 olduğu bir ortamda, bir süre daha enflasyonun yüzde 7-10 civarında dolaşması ne enflasyon beklentileri açısından ne de enflasyonla mücadele açısından olumlu değildir.
Zamların bir kereye mahsus yapıldığı, dolayısıyla bir yıl sonra bu fiyat artışlarının fiyat endekslerinden çıkarak bir yıllık enflasyonun yine ekonomik dengelerin ima ettiği düzeye düşebileceği iddia edilebilir. Bu iddia doğrudur da. Ama, bunu sokaktaki vatandaşa anlatmak olanaksızdır. Vatandaş, enflasyonun yükseldiğini görecektir. Enflasyonun yüzde 4’lere doğru düşeceği hikayesine zaten inanmıyordu, şimdi inanmamakta haklı olduğunu düşünecektir. Beklentilerini gördüğü duruma göre uyarlayacaktır. Bir yıl sonra endeksten elektrik zammının etkileri çıksa dahi, beklentilerin bozulmasıyla oluşacak fiyat katılıkları fiyat endekslerini olumsuz etkilemeye devam edecektir.
Elektriğe topluca zam yapılması yerine, son on beş aydır, ayda yüzde 1 zam yapılsaydı, enflasyonun olumsuz etkilenmesi bu denli olumsuz olmayacaktı. Hükümetlerin anlamadığı, anlamak istemediği olgu budur. Yanlışta ısrar ediliyor.
KİT SORUNU
Sorun, elektrik fiyatlarına yapılan zamla da bitmemektedir. Diğer kamu kuruluşlarının ürettiği malların fiyatlarında da ayarlama yapmak kaçınılmazdır. 2001 yılında uygulamaya konan istikrar programının önemli unsurlarından biri kamu kuruluşlarında verimliliği artırarak bu kuruluşların ortalama enflasyonun üzerinde fiyat ayarlamaları yapma zorunluluğunun ortadan kaldırılmasıydı.
Bu konuda yeterli başarı gösterilemedi. Kamu İktisadi Kuruluşları (KİT) kamu maliyesinde yük olmaya devam ettiler. Bugüne kadar merkezi bütçede gösterilen başarı ile KİT’lerdeki başarısızlık bir ölçüde kapatılabildi. Ama, merkezi bütçe de bu yıl saçmalayınca, KİT’lerin mali sorunları daha da görünür hale geldi.