Ekonomik verilerin inandırıcılığı

PİYASA ekonomisinin en önemli girdilerinden biri "bilgi" olarak niteleyebileceğimiz makro ekonomik ve piyasalara yönelik verilerdir. Ekonomik verilere herkesin aynı anda ulaşabilmesi bilginin kendi kadar önemlidir.

Ekonomik veriler farklı birimlerce üretilir. Halka açık şirketler kendilerine ait bilgileri belli zamanlarda kamuoyu ile paylaşmak zorundadırlar. Kamuoyu ile paylaşılmayan bilgi yardımıyla hisse senedi piyasasında para kazanmaya yeltenmek suçtur.

Aynı şekilde, devlet kurumları tarafından üretilen bilgilerin de tüm ilgili çevrelerce aynı anda bilinmesi esastır. Devletin bilip kamuoyundan saklanan bilgiler yoluyla devletin piyasalar üzerinde etkin olması ile kamuoyundan saklanan bir bilgi yoluyla bazılarının hisse senedi piyasasında vurgun vurması arasında fazla bir fark yoktur.

Serbest piyasa, ancak tüm katılımcıların aynı bilgi setine sahip olmalarıyla kendinden beklenen faydaları sağlayabilir. Aksi taktirde, "serbest piyasa" kavramı altında bir grubun diğerlerini soyması mekanizması oluşur.

YANLIŞ YAKLAŞIM

Bilginin, zamanında, doğru ve tüm katılımcılara ulaşabilecek bir biçimde yayılması serbest piyasa ekonomisinin can damarıdır. Dolayısıyla, devlet kurumları dahil kamuoyunu ilgilendiren her kurumun şeffaf ve hesap verebilir olması ulaşılmaya çalışılan hedeflerden biridir. Türkiye, bir çok açıdan, bu yolda küçümsenmeyecek bir mesafe almıştır. Ama, daha gidilecek yol vardır.

Geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, yorumlamakta güçlük çekilen ya da beklentilerin dışında iyi çıkan ekonomik veriler Türkiye’de her zaman belli bir şüphe ile karşılanmaktadır. Örneğin, enflasyonun hızla indiğine fazla güvenilmemektedir. Bazıları enflasyon kavramı ile fiyat düzeyi kavramını karıştırdıklarından enflasyon verilerine güvenmemektedir. Kimileri ise, çıplak gözle elde ettikleri bilgilerin yayınlanan verilerle uyuşmaması nedeniyle verilerden şüphe etmektedirler.

Yıl sonu enflasyonunun yüzde 10’un biraz altında çıkması "enflasyonu yüzde 10 olarak telaffuz etmemek" için yapılmış bir oyun gibi görülmektedir. Verilerle oynanıyorsa, neden yıl sonu enflasyonu yüzde 5’e yakın gösterilmedi? Merkez Bankası’nın ödemeler dengesi istatistiklerini revize etmesiyle cari işlemler açığının daha düşük çıkması bir başka hile olarak algılanmaktadır. Madem verilerle oynanıyor, cari işlemler açığı neden 5-6 milyar dolarda tutulmadı? Elde hiçbir inandırıcı kanıt olmadığı halde, sergilenen şüpheci yaklaşımlar yanlıştır ve tehlikelidir.

BİLEN KONUŞSUN

Ekonomik verilerin eldeki en iyi yöntemlerle üretildiği konusunda şüphe duymamalıyız
. Şüphe duyuyorsak, yayınlanan hiçbir veriye inanmamamız gerekir. Öyle olduğunda, zaten ekonomik gidişat hakkında fikir yürütecek veri setinden mahrumuz demektir. Seçici olarak ekonomik verilerin doğruluğundan şüphe duymak anlamsızdır. En azından, şüphe duyulan kötü niyet kadar, kendimizin de kötü niyetli olduğu anlamına gelir.

Ekonomik verilerin zaman geçtikçe düzeltilmesi (revize edilmesi) doğaldır. Verilerin sonradan değişmesi bazen iyi yönde, bazen de kötü yönde olur. Tahminlerde "hata" miktarını azaltmak veri üreten kuruluşların en önemli hedeflerinden biri olmalıdır. Bütün dünya bu işi böyle yapmaktadır.

Elimizde kanıt olmadan, ekonomik verilerin inandırıcılığına gölge düşürmek ya da veriler ile oynandığını iddia etmek önemli iktisadi kayıplara yol açabilir. Bu konuda elinde aksine kanıtlar olanlar şüphe yaymayı bırakıp kanıtları ortaya koymalıdır.

Aynı zamanda, veri üreten kuruluşlar da kamuoyu önünde inandırıcı olabilmelidirler. Bu amaçla, ekonomik verilerin yayınlanması ve düzeltilmesi aşamasında teknik bilgiler kamuoyu ile zamanında paylaşılmalıdır.
Yazarın Tüm Yazıları