ŞİMDİYE kadar gelişmiş ülkelerdeki faizler Türkiye’de döviz üzerinden kredi alanları daha yakından ilgilendiren bir olguydu. Ülkemizdeki enflasyon medeni düzeylere geldikçe, dünyadaki faiz gelişmeleri Türk parası üzerindeki faizleri de etkileyecektir.
Bir başka ifade ile, gelişmiş ülkelerde uygulanan para politikaları bizim para politikamızın da etkileneceği unsurlardan biri olacaktır. 2006 yılı bu açıdan çok ilginç bir yıl olacakmış gibi görünüyor.
Amerika ve İngiltere’nin önderliğinde, ortalama olarak dünyada faizler son iki yıldır yükselme eğilimine girdi. Faiz artırımlarına önce İngiltere başladı. Ardından, Amerika faizleri artırmaya başladı. Şimdi, İngiltere durdu, Amerika faizleri artırmaya devam ediyor.
GELİŞMİŞ ÜLKELER
Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırımlarında bir süre mola alacağı düşünülüyordu. FED Başkanı’nın yılbaşından sonra görevini bırakacak olması da bu beklentinin kaynaklarındandı. Ama, FED yetkililerinden son günlerde alınan izlenim, FED’in enflasyonun kıpırdamasından korktuğu ve faiz artırımlarına devam edeceği yönünde.
İngiltere’de faiz artırımları bir süredir durdu. Gelişmiş ülkeler arasında en yüksek faiz İngiltere’de. Artan petrol fiyatlarına rağmen, İngiltere’de en azından şimdilik enflasyon baskısı söz konusu değil. Buna karşılık, ekonomik büyüme kaygısı İngiltere’de daha öne çıkmış gibi görünüyor. Dolayısıyla, İngiltere’de ölçülü ve küçük oranda faiz indirimine gidilmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
Avrupa Birliği ve Avrupa Merkez Bankası ‘çok başlı’ olmanın sıkıntılarını yaşamaya devam ediyor. İşsizliğin geldiği nokta ve ekonomik büyümenin bir türlü ateşlenememiş olması siyasi açıdan AB’yi rahatsız ediyor. Reel ücretler özellikle Almanya’da düştüğü halde, enflasyon baskısı Avrupa’nın büyük ülkelerinde her geçen gün daha fazla hissedilmeye başlandı. Petrol fiyatlarındaki eğilimler de Avrupa’yı zorluyor. FED’in faiz artırımları Avrupa Merkez Bankası’nı kaygılandıran bir başka etken. Verilen izlenime bakılacak olursa, Avrupa Merkez Bankası yakın gelecekte küçük faiz artırımlarına gidebilir.
Japonya, ekonomi politikalarında esnekliği en az ülkelerden biri durumunda. Ekonomik büyümeyi ateşleyebilecek faiz marjı yok. Enflasyon beklentileri ise kaygı verici bir durumda değil. Dolayısıyla, Japonya, Avrupa’nın çok yakında geleceği noktaya çok önceden geldi. Ekonomide yapısal reformları uygulamaya koymaktan başka seçenekleri kalmadı. Japonya’da faizler bir süre daha değişmeyecekmiş gibi görünüyor.
TÜRKİYE
Genel olarak bakıldığında, bu yılın son çeyreği ve 2006 yılında da dünyada faizlerin artacağı görünüyor. Dünyada faizlerin artması yurt içinde Türk parası faizlerinin nominal olarak belli bir noktadan sonra düşmesini engelleyici bir unsur olabilecektir.
Dünyada faizlerin artması gelişmekte olan piyasalara giden mali sermayenin miktarını da etkileyebilecektir. Türkiye ekonomisindeki dinamiklerin belli ölçüde dış sermaye girişine bağlı olması Türkiye’de faizlerin önümüzdeki dönemde daha oynak olması riskini de beraberinde getirmektedir.