Ercan Kumcu: Dresdner hesabı, Merkez Bankası'nı yıpratıyor

Ercan KUMCU
Haberin Devamı

TÜRKİYE'nin döviz darboğazına girdiği 1970'li yılların ikinci yarısında yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın mali birikimlerinin kullanılması düşünülmüş. Bu çerçevede, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza bulundukları ülkenin bir bankası aracılığıyla Merkez Bankası'nda mevduat açabilme imkánı sağlanmış.

En çok vatandaşımızın yaşadığı Almanya'da aracı banka Dresdner Bank olduğundan bu hesaplara Dresdner hesabı da deniliyor.

MALİYET YÜKSEK

TC Merkez Bankası ile Dresdner Bank arasında bir anlaşma yapılmış. Anlaşmaya göre, vatandaşlarımız mevduatlarını Dresdner Bank aracılığıyla Merkez Bankası'na gönderiyor. Merkez Bankası da bu vatandaşlara bir kredi mektubu veriyor. Verilen mektup bilinen kredi mektubu değil. Mevduat cüzdanından bir farkı yok. Dresdner Bank da yaptığı işlemlerden bir komisyon alıyor.

Dresdner hesaplarına verilen faizler piyasa faizlerinden daha yüksek. Vadeleri de genelde iki ya da üç yıl oluyor. İşletme masraflarını da hesaba kattığınızda, Merkez Bankası'nın bu yolla borçlanmasının maliyeti, mali piyasalardan 7-10 yıl arasında yapabileceği borçlanmanın neredeyse 10 puan üzerinde. Dresdner hesapları pahalı bir borçlanma yolu. Fakat, kimsenin bize borç vermediği bir dönemde bu yolla yapılan borçlanmalar Türkiye'ye nefes aldırtmış.

Dresdner hesapları 1980'li yılların sonuna doğru 10 milyar doların üzerindeydi. Bir program çerçevesinde bu hesaplar 1990'ların başında 6 milyar dolara kadar düştü. Türkiye'nin 1994 yılında döviz krizine girmesiyle bu hesaplar yeniden çekici hale getirildi. ‘‘Süper hesap’’ adı altında çok yüksek faizlerle mevduat toplandı. Dresdner hesapları şu sıralarda yeniden 12-13 milyar dolar seviyelerine geldi.

Dresdner hesapları TC Merkez Bankası'nı bir mevduat bankası konumuna sokmaktadır. İhtiyaç içinde doğru gibi görünse de, uygulama yanlıştır. Ayrıca, Merkez Bankası zor durumlara da düşmektedir. Alman vergi otoriteleri zaman zaman bu hesaplardan elde edilen gelirlerin beyan edilip edilmediğini Merkez Bankası'ndan kontrol etmek istemektedir. Hesapların Türkiye'de açıldığı savıyla Merkez Bankası bilgi vermemektedir. Yine de, banka yıpratılmaktadır.

ŞİKÁYETLER YERSİZ

Dresdner hesaplarından elde edilen gelirlerin vatandaşlarımız tarafından Alman vergi otoritelerine bildirilmesi zorunludur. Yükümlülük vatandaşlarımıza aittir. Bu nedenle, Alman vergi otoritelerine yakalanan vatandaşların uyarılmadıkları gerekçesiyle Merkez Bankası'ndan şikáyetçi olmaları da yersizdir.

Zaman zaman, bu hesapların para aklamak amacıyla dahi kullanıldığı savunulmaktadır. Bu savın doğruluğunu kanıtlamak çok zordur. Bu yolla da, Merkez Bankası yıpratılmaktadır.

Soruna en iyi çözüm Merkez Bankası'nın bu hesaplardan zaman içinde kurtulması gibi görünmektedir.

Yazarın Tüm Yazıları