Doların hızla değer yitirmesinin kimseye faydası yok

SON günlerde Amerikan doları Avrupa paralarına göre hızla değer yitiriyor. Buna karşılık, Japon Yeni hariç, Çin başta olmak üzere Asya ülkelerinin bir çoğu paralarını dolara karşı paralel götürmeye çalışıyorlar. Doların değeri bu paralara karşı fazla oynamadı.

İhracatımızın önemli bir bölümünün Avrupa paraları cinsinden olması ve ithalatımızın da önemli bir bölümünün Amerikan doları üzerinden olması nedeniyle, doların değer kaybetmesi bizim işimize geliyor gibi görünüyor. Değeri düşen paradan ithalat yapıp değeri artan bir parayla ihracat yaparak avantajlı bir duruma geleceğimiz düşünülebilir. Ama, konu o denli basit değil.

Ekonomide bazı fiyatlar değişip diğer her şey aynı kalmıyor. Dolayısıyla, doların hızla değer yitirmesiyle diğer her şey de aynı kalmayacaktır. Aynı kalmayan şeyler bizim gibi ekonomileri olumsuz etkileyebilecektir.

FARKLI ETKİLER

Son aylarda Amerikan ekonomisinin yavaşladığına yönelik bazı sinyaller geliyor
. Yavaşlayan ekonomi ile beraber enflasyon tehdidinin azaldığı beklentisiyle Amerika’da faiz artışlarının sonuna gelindiği düşünülüyor. Buna karşılık, Avrupa ekonomileri canlanma sinyalleri veriyor. Avrupa’da faiz artırımlarının devam edeceği bekleniyor. Faiz paritesinin yeniden Avrupa yönünde değişeceği beklentisiyle Euro ve diğer Avrupa paraları dolara karşı değer kazanıyor. Ama, hareket beklenenden çok daha sert oluyor.

Amerikan doları dünya ödemeler sisteminde rezerv paradır. Yani, dünyadaki merkez bankaları döviz rezervlerinin önemli bir bölümünü dolar olarak tutarlar. Doların değer kaybetmesi ülkelerin döviz rezervlerinin reel olarak değer kaybetmesi anlamına gelir.

Dünyada ticareti yapılan birçok hammadde Amerikan doları üzerinden fiyatlandırılır. Doların değer kaybetmesi herhangi bir arz ya da talep özendirmesi olmadan dünyada hammadde fiyatlarının dolar üzerinden artacağı anlamına gelir. Hammadde üreticisi olmayan ülkelerin üretim maliyetleri artar. Bu ülkeler dış ticaret yoluyla yurt dışından enflasyon ithal etmeye başlarlar. Hammadde fiyatlamalarının değeri giderek artan bir başka para cinsinden yapılması bu durumu değiştirmez.

Doların hızla değer kaybetmesi Amerika’da ithal mallarını pahalılaştıracağından, iç talep daralmasıyla beraber Amerika’da enflasyonist baskıların artması söz konusu olabilecektir. Doların değer kaybetmesi nedeniyle Amerikalı üreticilerin kısa sürede ihracata kaymalarını beklemek ise çok gerçekçi görünmemektedir. Dolayısıyla, 2000’li yıllarda dünya büyümesinin yüzde 90’ınından fazlasını tek başına sağlayan Amerikan ekonomisindeki durgunluk tüm dünyayı olumsuz etkileyebilecek boyutlarda olabilecektir.

YUMUŞAK İNİŞ

Son veriler ışığında, Amerikan ekonomisinin, enflasyonist baskılar tam olarak yok olmasa da, "yumuşak iniş" yapabileceği yönünde izlenimler güçleniyordu. Ama, doların hızlı düşüşü enflasyonu artırırken, yumuşak inişi sertleştirebilecektir.

Bu gelişmelerden en çok etkilenecek ülkeler grubu ekonomileri açık ya da zımni dolara endeksli ülkelerdir. Türkiye de zımni olarak dolara endeksli bir ekonomiye sahip olduğu söylenebilir. Kısacası, Amerikan ekonomisinin karışmasından hiç kimsenin fayda görmesi mümkün görünmemektedir.
Yazarın Tüm Yazıları