Dikkatli olun panik yapmayın

SEÇİM havasına girdik. Cumhurbaşkanı seçim sürecinde yaşananlar finans piyasalarında oynaklıklara neden oldu. Bundan sonraki siyasi gelişmeleri de doğal olarak finans piyasaları dikkatle izleyecektir.

Seçimler ne zaman yapılırsa yapılsın, seçim süreci, seçime girecek partiler arasında sert geçecek gibi görünmektedir. Seçim propagandaları sırasında yaşanabilecek sertlikler finans piyasalarının farklı eğilimlere karşı olası tepkilerini de sertleştirebilecektir.

FIRSAT KAÇMAZ

Özellikle küçük yatırımcılar çok dikkatli olmak zorundadırlar. Finans piyasalarının geçici tepkileri ile ekonomik dengelerdeki genel eğilimler birbirine karıştırılmamalıdır. Seçim dönemi ne denli sert geçerse geçsin, finans piyasalarındaki oynaklıkların ekonomideki genel eğilimleri değiştirebileceğini düşünmek, en azından bu aşamada zordur. Tepkiler geçici olacaktır.

Döviz kurlarının belli bir habere ya da beklentiye göre üç-beş kuruş çıkması "kurlar fırladı, bir şeyler yapmak gerekir" diye bir düşünceye yol açmamalıdır. Aynı şekilde, Borsa’nın üç-beş bin puan artması "fırsatın kaçırması" olarak görülmemelidir. Önümüzdeki dönemde tüm finans piyasalarında bazen derecesi artan oynaklıklar görmemiz olağan karşılanmalıdır. Kaçan fırsatlar, hem de birden fazla kez, yeniden önümüze gelebilecektir. Ama, panikle alınan kararalar nedeniyle zarara uğramak çok daha kalıcı olabilecektir.

Pazartesi ve salı günleri döviz kurlarının yükselmiş olması kurlardaki genel eğilimin değiştiği anlamına gelmedi. Aynı şekilde, çarşamba günü ve dün döviz kurlarının düşmesiyle de her şey eskiye döndü anlamı çıkarılmamalıdır. Bu film önümüzdeki dönemde oldukça sık görülmeye devam edecektir. Hazırlıklı olmalıyız. Panik yapmamalıyız.

Bu dönemde Merkez Bankası’nın çeşitli piyasalardaki tutumu da önemli olacaktır. Geçici oynaklıkların kalıcı eğilim değişikliği izlenimini yaratmaması için finans piyasalarındaki oynaklıkların belli sınırlar içinde oluşması önemlidir. Bu konuya Merkez Bankası’nın da hassasiyetle yaklaşacağı konusunda işaretler vardır.

Özellikle, döviz piyasasındaki aşırı oynaklıklara ve kurların büyük oranda artmalarına seyirci kalan bir merkez bankasının "enflasyon hedeflemesi yapıyorum" demesi de olanaksız hale gelecektir. Bu dönem, Merkez Bankası’nın "ağabey" rolü oynaması gereken bir dönem olmaya adaydır. Ağabeylik mutlaka piyasalara müdahale olarak algılanmamalıdır.

Beklentilerin idaresinin öneminin arttığı bir döneme giriyoruz.

HIZ KESMEK

Ekonomide fiyat oynaklıkların arttığı dönemlerde ileriye dönük alınacak iktisadi kararların içerdiği riskleri ölçmek zorlaşır
. Kabul edilebilir risklerin ölçülmesinde güven aralığı açılır. Bir başka deyişle, doğru karar verilip verilmediği konusunda şüpheler artar. Bu da çok doğaldır.

Piyasalarda yaşanabilecek oynaklıklar yolda arabayla giderken içine girilen sis bulutu gibidir. Önünüzü görmeyi zorlaştırır. Yolun düzgün bir biçimde devam ettiğini bilirsiniz, ama yolu göremezsiniz. Dolayısıyla, herhangi bir sürprizle karşılaşmamak için önlemler alırsınız. En önemlisi, hızınızı kesersiniz. Ekonomide de durum bundan farklı değildir. Hız belli ölçüde kesilecektir.

Bazı yatırımlar ertelenebilecektir. "Bekleyelim, görelim" anlayışı ekonomik birimlerde hakim olacaktır. Bütün bunlar doğal karşılanmalıdır.
Yazarın Tüm Yazıları