Büyüme yavaşlama sinyalleri veriyor

MAYIS ve haziran aylarında yaşanan piyasa çalkantısıyla ileriye dönük beklentiler bozuldu. Yeni çalkantıların olabileceği olasılığı arttı. Bütün bunların üzerine 2007 yılına dönük siyasi ve ekonomik belirsizlikler eklendi.

Bu yılın mayıs ayından itibaren döviz kurlarındaki oynaklık geçmişe göre arttı. Hazine faizleri yüzde 20’nin üzerine sıçradı ve oralarda kaldı. Olumlu haberlere döviz kurları hızla düşme yönünde tepki verirken, faizlerdeki tepki çok daha sınırlı olmaya başladı. Ekonomide risk primi geçmişe göre arttı.

BELİRTİLER

Ekonominin farklı alanlarında gözlenen dengeler hem finans sektörünün hem de reel sektörün daha tutucu hale geldiği yönünde işaretler veriyor
. Örneğin, son yayınlanan ekim ayı sanayi üretimi endeksi verileri imalat sanayi üretiminin geçen yılın aynı ayına göre ancak yüzde 3.3 arttığını gösteriyor. Bu verilerde son dönelerde yapılan revizyonlar da genellikle aşağı yönde oluyor.

Aylık bazda üçer aylık hareketli ortalamalara bakıldığında, imalat sanayi üretiminin yılın ilk yarısında hızlı bir çıkış eğilimi yakalayıp temmuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine yüzde 10’a yaklaştığı, ama yılın ikinci yarısında yavaşlayarak ekim ayında yüzde 3.6’ya kadar düştüğü görülüyor.

Üretimin en önemli destekçilerinden ithalat verileri de benzer bir duruma işaret ediyorlar. Aylık bazda, ağustos ayından bu yana tüketim malı ithalatının geçen yılın aynı dönemine göre azalmaya başladığı görülüyor. Yılın ikinci yarısında yavaşlama eğilimine giren yatırım malları ithalatındaki artış ekim ayı itibariyle durdu. Ara malları ithalatı ise yıl ortasında yüzde 30’a varan artışlar gösterirken, ekim ayında ara mallar ithalatındaki artış yüzde 15’e geriledi.

İthalatın miktar endeksindeki değişmeler de ekonomik büyümenin yavaşlamakta olduğuna yönelik işaretler veriyor.Yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.2 artan ithalat miktar endeksi (basit ortalama olarak) bu yılın temmuz-ekim döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.2 arttı. İmalat sanayi ürünleri ithalatındaki resim çok daha çarpıcı. İmalat sanayi ürünleri ithalatı yılın ilk yarısında yüzde 11.5 artarken, son dört ayda yüzde 1.5 artış gösterdi.

Banka kredilerindeki artış yavaşladı. Bankaların TL bazında bilanço büyümesi durdu. Döviz mevduatlarında dikkat çekici artışlar var. Finans piyasalarında gözlenen bu gelişmeler yurt içi yerleşik ekonomik birimlerin daha tutucu olmaya başladıklarının işaretleri. Dolayısıyla, tüm bu verilerden iç talep genişlemesinde de belli bir yavaşlama olduğu izlenimi elde ediliyor.

BU YIL BÜYÜME İYİ

Bütün bunlar bir araya konduğunda, ekonomik büyümenin yavaşlama eğilimine girdiği sonucuna varılmaktadır
. Büyümedeki yavaşlamayı aynı paralelde dış ticaret açığındaki gelişmelerde göremememizin iki nedeni var. Birincisi, aynı üretim düzeyi için giderek daha fazla ithalata ihtiyaç duyulmasıdır. Uzun dönemli bir bakış açısıyla bu konuya yarın geri döneceğim. İkincisi, bu yılın mayıs ayından itibaren ithalat birim değerlerindeki artış hızlanmış, buna karşı ihracat birim fiyatları düşmeye başlamıştır.

Dolayısıyla, reel olarak ithalat artışı büyümedeki yavaşlama paralelinde düşmemektedir. Fiyat hareketleri ile reel olarak aynı dış ticaret açığı dolar bazında daha büyük dış ticaret açığına tekabül etmektedir.

Bugün açıklanacak yılın üçüncü çeyreğine yönelik milli gelir büyümesi ikinci çeyreğe göre daha düşük olacaktır. Ama, bu verilerin ileriye dönük çok fazla bilgi verme olasılığı az görünmektedir.

Ekonomik büyüme yavaşlıyor olsa da, yılın ilk yarısındaki ivmeyle bu yılın tümünde milli gelir artışının yüzde 6 civarında gerçekleşmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
Yazarın Tüm Yazıları