Bu yıl gelecek yılı esir alıyor

KAMU finansman dengesi bu yıl kötü gitti. Bütçe açığı ilk tahminler doğrultusunda gelişiyor izlenimi verse de, göreli olarak kamu finansmanı geçen yılın performansından olumsuz yönde çok uzaklaştı.

Kötüleşmenin bir nedeni bu yılın seçim yılı olmasıydı. Bir başka neden, kamu finansmanını doğrudan ilgilendiren yapısal reformların savsaklanmasıydı. Üçüncü neden ise, daha önceki yıllarda kamu finansman dengesinin düzelmesine yardım eden dinamiklerin bu yıl ortadan kalmasıydı.

GEVŞEME

IMF ile yapılan istikrar programının başından bu yana faiz dışı fazlanın milli gelirin yüzde 6.5’i kadar olacağı hedeflendi
. Geçmiş yıllarda bu hedef büyük ölçüde yakalandı. Hatta, bazı yıllar hedef aşıldı dahi. Kamu finansmanındaki göreli hızlı iyileşme enflasyonla mücadeleyi büyük ölçüde kolaylaştırdı.

Son yapılan tahminlere göre, kamu finansmanında faiz dışı fazla milli gelirin yüzde 4’ünün biraz üzerinde gerçekleşecek. Kısacası, kamu finansmanındaki bozulma bu yıl çok ciddi boyutlara vardı.

Bu yılki gerçekleşmeler gelecek yılın programını da esir almış durumda. Öyle ki, gelecek yıl için faiz dışı fazlanın milli gelirin yüzde 5.5’i kadar hedeflenmesi dahi kamu finansmanında küçümsenmeyecek bir daralmaya işaret ediyor. Bir anlamda, faiz dışı fazlanın milli gelirin yüzde 6.5’i olacak gibi hedeflenmesi gerçekçi olmaktan çıktı. Dolayısıyla, gelecek yıl için bütçedeki faiz dışı fazlanın milli gelire oranının yüzde 4.5 olarak hedeflenmesi söz konusu. Geri kalan yüzde 1’in de önlemler alınarak (fiyat artırımlarıyla) diğer kamu teşebbüslerinden gelmesi bekleniyor.

Bu yıl vergi gelirleri göreli olarak düştü. Ekonomik büyüme hedeflenen doğrultuda geliştiği halde, vergi gelirleri beklenenin altında gerçekleşiyor. Vergi gelirlerindeki gelişmeler vergiden kaçınmanın ve vergi kaçaklarının arttığına işaret ediyor. Yarın bu konudaki ayrıntılara gireceğim.

Gelecek yıl faiz dışı fazlanın hedeflenen doğrultuda gerçekleşebilmesi için hem gelirlerde hem de harcamalarda ciddi boyutlarda önlemler gerekiyor. Yani, katma değer ve özel tüketim vergilerinde seçici artışların yapılması bir çözümmüş gibi görülüyor.

Kamu kurumlarının ürettiği mal ve hizmetlerde küçümsenmeyecek fiyat ayarlamaları söz konusu olacak. Harcamalar tarafında çok köklü tasarruflar yapmanın olanağı ise çok fazla görülmüyor.

KARARLILIK

Gelişmekte olan ülkeler içinde kamu sektörünün göreli olarak en borçlu olduğu ülkelerden biri Türkiye olmaya devam ediyor
. Latin Amerika’da kamu sektörünün ortalama borçluluğu milli gelir içinde yüzde 44’e geriledi. Çok riskli olarak algılanan Venezüella’da bu oran yüzde 23 iken, Arjantin’de yüzde 64’e geriledi. Kamu sektörü borçluluğunda AB normlarına yakınlaşsak da, göreli durumumuz risk profilini de olumsuz etkiliyor.

Kamu finansman dengesinin bozulması kamu sektörünün borçluluğunu artıran doğrudan etkenlerden biri. Kamu sektörünün borçlanma ihtiyacının artması enflasyon ile mücadeleyi de olumsuz etkileyen önemli bir unsur.

Türkiye, genel konjonktürün de yardımıyla, kamu finansman dengesinde küçümsenmeyecek iyileştirmeler yaptı. Şimdi, iyileşmenin devamı konusunda beklenen zorluklarla karşılaşılıyor. Zorlukları aşmak için kararlılık gerekiyor.

Cumhuriyet Bayramı hepimize kutlu olsun.
Yazarın Tüm Yazıları