FİNANS sisteminde geri vites yoktur. Hep ileri gitme vardır. Hatta, birinci vites dahi yoktur. Arabanın tekerlekleri döner dönmez herkes beşinci viteste gitmeye çalışır.
Finans sisteminde büyüme çok zevklidir. Büyük hacimler yapılır. Büyük paralar kazanılır. Her başarı bir yıl sonrası için "daha fazla başarı" için çok daha büyük baskı yaratır. Hissedarlar da bu baskının önemli bir parçasıdır.
Finans sisteminde küçülme acılıdır. Hem finans şirketleri açısından hem de müşterileri açısından finans sisteminin küçülmesi sancılıdır. Geri vitesi olmayan finans sistemi geriye gitmek zorunda kaldığında, birkaç dişliyi kırar.
ACISIZ ÇÖZÜM YOK
Son beş yıldır küresel düzeyde finans sistemi altın çağlarından birini yaşadı. Büyüdü, genişledi ve derinleşti. Birçok ekonomide finans sistemi milli gelir büyümesinin çok üzerinde büyüme sağladı. Çok büyük karlar yapıldı. Neredeyse, para kazanmak değil, para kazanamamak bir meziyet oldu. Hissedarlar da büyük paralar kazandılar. Ama, para kazanırken, alınan riskleri farkında olup olmadıkları tartışılır.
Amerika’daki riskli konut kredileri piyasasının şapkası düşüp de, değil saç, şapkanın altında bir kafanın bile olmadığı anlaşılınca, işin rengi değişti. Şimdi, kendi kendini besleyen olumsuz bir sürece girildi.
Batık kredilere ve elde kalan fiyatı düşen yatırımlar zarar yazmaya başladı. Yılın üçüncü çeyreğinde, bankalar ve diğer finans kurumları büyük zararlar açıklamaya başladılar. Üst yöneticilerinin koltukları altlarından alınmaya başladı. Halbuki, aynı yöneticiler geçen yıla kadar kahraman gibi görülüyorlardı. Kurumlarını uçuruyorlardı. Her yıl milyonlarca (hatta yüz milyonlarca) dolar mükafat alıyorlardı.
Macera bitmedi. Batıklar ortaya çıkana kadar hiçbir şey yokmuş gibi bolca kredi değerliliği notu veren kredi derecelendirme kuruluşları herkesin notunu indirmeye başladı. Yani, herkes eskiye göre daha riskli görünmeye başladı. Bu kuruluşlar da eski yaptıkları yanlışları örtmeye çalışıyormuş gibi bir görüntü sergiliyor.
Risk algılaması artınca getiri beklentisi artması gerekiyor. Bugünkü getirilerle artmış gibi görünen riskler uyumsuz hale geldi. Fiyatlar düşüşe geçti. Varlık fiyatlarının düşmesi bu varlıkları ellerinde tutanların zarar etmesi anlamına gelir. Finans sisteminin bir başka yerinde zararlar oluşmaya başlar. Şimdi, bu süreci yaşıyoruz.
Küresel düzeydeki finans sisteminde kurumların yıl sonu performansları açıklandığında, durumun hiç de iyi olmadığını görmek şaşırtıcı olmayacaktır. Tekerlek ters dönemeye başlamıştır. Her gıcırtıda merkez bankaları tekerlekleri yağlamaya çalışmaktadır. Ama, sorunun aslı ortada durmaktadır. Finans sistemi göreli olarak küçülme eğilimi gösterecektir. Küçülme acısız olmayacaktır.
YENI SAKİN LİMANLAR
Makro ekonomik temelleri sağlam gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerde yaşanan finansal kaostan yara almadan çıkabilirler. Hatta, onlar için ortam giderek daha da iyileşebilir. Çünkü, gelişmiş ülke finans sisteminin en iyi müşterileri şimdi gelişmekte olan ülkeler oldu. Birçok finans kuruluşunun bilançolarında, kar eden en önemli müşteri kitlesi gelişmekte olan ülkeler oldu. Gelişmekte olan ülkelere yoğunlaşıp gelişmiş piyasalara göreli olarak uzak olan yatırımcılar çok daha itibarlı hale geldi. Geçmişte hiç böyle bir şey yaşanmamıştı. Herkes için şaşırtıcı bir durum yaşanıyor.
Gelişmekte olan ülkelere olan iştahın kaçması bu ülkelerin birinden kaynaklanabilecek olumsuzluklar olabilir. Bu olasılık küçük değildir. Ama, şimdilik bu yönde bir işaret de yoktur.