DEVLETİN her şeyi kontrol ettiği bir ekonomiden piyasa mekanizmasının egemen olduğu bir ekonomiye geçtiğimizi sanıyorduk. Yanılmışız. Meğerse, vatandaşın mutluluğu adına devletin hiçbir şeyden elini çektiği yok. Aksine, yeni ortamda eski alışkanlıklarla yapılan müdahaleler daha da çarpık bir görüntü yaratıyor.
Bir arpa boyu yol gidememişiz. Faizlerin piyasada belirlendiğini sanıyorduk. Yanılmışız. İki özel ya da tüzel kişi arasında yapılan sözleşmenin, yürürlükteki yasalara aykırı olmadığı taktirde, hiçbir biçimde üçüncü kişiler tarafından değiştirilemeyeceğini sanıyorduk. Orada da yanılmışız.
KREDİ KARTLARI KANUNU
Yeni yürürlüğe giren Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’na göre, bankalar ile kredi kartları müşterileri arasında geçmişte yapılan sözleşmelerin hükümleri değiştiriliyor. Bu yolla vatandaşın mağduriyetinin önlendiği sanılıyor. Burada da kanun koyucu yanılıyor. Bu yasadan en fazla zarar görecek kesim yine kredi kartlarını kullananlar olacaktır. Kazananlar geçmişteki kredi kartları borçlarını ödemeyenlerdir. Ya bundan sonrası?
Bundan sonraki mağduriyetleri önlemek için de kanun koyucu tedbirler almış görünüyor! Kanunun 26. maddesinde "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkilidir ve belirlediği bu oranları 3 ayda bir açıklar" deniliyor. Yani, Merkez Bankası’nın vatandaşı mağdur etmeyecek bir faiz oranını tespit edeceği düşünülüyor. Merkez Bankası’na kolay gelsin(!).
Kredi kartları faizlerini beğenmeyerek Merkez Bankası’na ateş püsküren vatandaşlarımız Merkez Bankası’nın para politikasını, açıklanacak enflasyon hedeflerini ya da hedefe yönelik alınacak tedbirleri de beğenmeyebileceklerdir. Merkez Bankası vatandaşın günlük işlerine karıştırılmaktadır. Vatandaşlara Merkez Bankası’nın asıl işi olmayan konularda eleştirme olanağı yaratılmaktadır.
Bundan sonra kredi kartlarında faiz oranlarını beğenmeyen vatandaşlarımız Merkez Bankası’nın önünde mitingler yaparak 3 ayda bir açıklanacak faiz oranlarını protesto edebilir. Merkez Bankası da vatandaşı yatıştırmak için gerekli önlemleri alır herhalde(!).
Merkez Bankası vatandaşlarla karşı karşıya getirilmektedir. İşin en vahim tarafı da buradadır.
KALP VE KAFA
Merkez Bankası yönetiminin bu kanunda Merkez Bankası isminin geçmesinden ne denli rahat ya da rahatsız olduğu konusunda bir fikrim yok. Ama, bundan böyle, idari ve işlevsel bağımsızlığı söz konusu olup en önemli misyonunun fiyat istikrarını tesis edip korumak olan bir merkez bankası yönetiminin böyle bir kanunda Merkez Bankası adının geçmiş olmasından çok memnun olacaklarını sanmıyorum.
Kredi kartlarında mağduriyeti önleyelim derken serbest piyasa ekonomisinin vazgeçilmez ilkeleri ayaklar altına alınmaktadır. Eski alışkanlıklarımız depreşmektedir. Yeni sistemde eski alışkanlıkları devam ettirmek çok komik olmaktadır.
Kalbimiz serbest piyasa ekonomisinden yana olup kafamız olmayınca, böyle komik görüntüler veriyoruz. Sonuçta, bir arpa boyu kadar dahi yol gidemiyoruz.