Ercan Kumcu: Balayı bitiyor

Ercan KUMCU
Haberin Devamı

IMF ile yapılan stand-by düzenlemesinin birinci senesi bu yıl sonunda bitiyor. Her işte olduğu gibi çok iyi başladık. Daha sonra işleri savsaklamaya başladık.

IMF şimdiye kadar yapılanları övdü. Söz verdiğimiz halde yapmadıklarımıza en azından kamuoyu önünde fazla ses çıkarmadı. Olumlu beklentileri dağıtmak istemedi.

Bize verilen süre bitti. Bu aşamadan sonra yapamadıklarımız teşhir edilecek. Yanlış uygulamalar eleştirilecek. IMF heyetinin Ankara'da bitmek üzere olan görüşmelerinin her zamankinden biraz daha sert geçmesinin nedeni de bu.

SERTLEŞME

Son altı aydır Türkiye söz verdiği halde yapısal reformların hiçbirini yapmıyor. Hukuki engellerin hepsi bahane. Reform yapmaktan yorulduk.

Hazırlanmakta olan ‘‘niyet mektubu’’ son altı aydır yapılamayanların önümüzdeki üç ay içinde yapılmasını isteyecek. Birtakım uygulamaların da daha sertleşmesini önerecek.

Tarım sektöründeki kuruluşlar programlanandan daha az açık verdi. Fakat, bu alanda sağlanan tasarruflar diğer KİT'lerin programlanandan çok daha fazla açık vermesiyle harcandı. Sonuçta, KİT dengesinde dişe dokunur bir iyileşme sağlanamadı.

Benzin fiyatları artmasın diye akaryakıttan alınan vergi düşürüldü. Yaklaşık, milli gelirimizin yüzde 0.5'ine yakın gelir kaybı oldu. Kamunun daha fazla tasarruf yapmasına dayalı olan bir istikrar programı için bu çok büyük bir rakamdı.

Kamuda çalışan işçiler seçimlerin de etkisiyle 1999 yılında çok ciddi boyutlarda reel gelir artışı sağladılar. Aynı artışların bundan sonra da devam etmesi sürdürülebilir olmaktan çıktı. Ücret ayarlamaları da dizginlenecek.

Uygulamalar sertleşirken, geciken hukuki düzenlemeler hızlı bir şekilde hayata geçirilecek. Kamu bankaları tasarısı, bütçe dışı fonların tasfiyesi, Telekom'un özelleştirilmesi, gelir artırıcı diğer önlemler ve Fon'daki bankaların elden çıkarılması önümüzdeki üç ayda gerçekleştirilecek.

Bütün bunları yapmazsak ne olur? Artık balayı bitiyor. IMF olan bitene sessiz kalmaz. Yapılmayan işler tek tek kamuoyuna açıklanır. Enflasyon hedefinden sapmaların nedeni olarak yapmadıklarımız bahane olur. Açıkça eleştiriliriz. İlişkiler daha da sertleşir.

Yerli ve yabancı yatırımcıların bekleyişleri altüst olur. Bir süre sonra da, düşme eğiliminde olan enflasyonun yeniden şahlanışına şahit oluruz.

DİRENÇ NAFİLE

Bu kez durum biraz daha farklı. Eskiden istikrar programlarının ne zaman başladığı bilinirdi de, ne zaman uygulamadan kalktığı fazla bilinmezdi. Bu kez, eğer vazgeçersek, istikrar programının ne zaman rafa kaldırıldığı da çok iyi bilinecek.

Uygulanan ‘‘kur politikası’’ uygulanamaz hale geldiğinde, bahane ne olursa olsun, istikrar programı rafa kalkmış anlamına gelecek. Yani, bu kez kaçacak delik yok.

Kamuoyu önünde yapılacak açıklamalar bilinen nezaket kuralları içinde yapılsa da, kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler bundan sonra çok daha çetin geçecek. Dirensek de, gerekenleri yapacağız.

Yazarın Tüm Yazıları