Türkiye çeşitli şekillerde en fazla enerji ithal eden ülkelerden biridir. Petrol tüketiminin yüzde 80’ini civarı ithaldir. Doğalgaz tüketiminin tümü ithaldir. Elektrik üretiminde kullanılan kömürün de önemli bir bölümünü ithal etmekteyiz.
Böyle bir yapıda, enerji fiyatlarının küresel bazda artması ithalatın faturasını doğal olarak şişirmektedir. Ama, yükselen enerji fiyatları yoluyla artan ithalat faturasına bağlayarak artan dış ticaret açığını ya da cari işlemler açığını açıklamaya çalışmak çok doğru bir yaklaşım olmamaktadır.
TÜM DENGE
İktisatta resmin bir bölümüne bakarak bazı analizler yapmak (kısmi denge analizi) alışılmış bir uygulamadır. Resmin bakılmayan yanının, bakılan yanıyla çok fazla ilişkisi olmadığında, bu yaklaşım çoğu zaman doğrudur da. Özellikle pedagojik açıdan, konular
kolaylıkla basitleştirilebildiğinden, kısmi analiz çok da faydalı bir analiz türüdür.
Son günlerde, cari işlemler açığındaki artışı yükselen enerji fiyatları ile açıklamaya çalışma gayretleri var. Gerçekten de, enerji fiyatları son üç-dört yıldır artmasaydı, 10 milyar dolara yakın daha az ithalat yapmış olacaktık. Dolayısıyla, dış ticaret ve cari işlemler açıkları da daha makul düzeylerde olacaktı gibi bir sonuç çıkarılıyor.
Tüm dünyada enerji fiyatları artarken başka hiçbir malın fiyatı artmıyor mu? Tüm mallar aynı fiyatta kalıp yalnızca enerji fiyatları mı artıyor? Galiba, sorun o denli basit değil. Resmin bir bölümüne değil, bütününe (tüm denge analizi) bakmak zorundayız. Çünkü, resmin bakılan yanı, bakılmayan yanı ile çok yakından ilgilidir.
Ekonominin bir tarafında dengeler değiştiğinde, diğer taraftaki dengeler de değişmektedir. Enerjinin pahalılaşıp diğer hiçbir malın fiyatının etkilenmeyeceğini düşünmek konuyu çok fazla basitleştirmek olmaktadır.
Dış ticaret açığındaki artışın fiyattan mı yoksa miktardan mı kaynaklandığını görebilmek için en iyi veri Türkiye İstatistik Kurumu’nun hazırladığı dış ticaret endeksleridir. 2003 yılı 100 kabul edilerek tabloda ithalat ve ihracatın birim fiyat endeksleriyle, miktar endeksleri verilmektedir.
MİKTAR ÖNEMLİ
İthalat birim fiyatları artmaktadır. Bu yılın ilk yedi ayında ortalama ithalat birim değeri 2003 yılı ortalamasına göre yüzde 32 artmış görünmektedir. Ama, aynı dönemde ihracat birim değer endeksi de yüzde 27 artmıştır. Bir anlamda, Türkiye ekonomisi enerji fiyatlarının getirdiği ek maliyeti ihracat fiyatlarına önemli ölçüde yansıtabilmiştir. Dış ticaret haddini ihracat birim fiyatının ithalat birim fiyatına bölümü olarak tanımlarsak, dış ticaret haddi 2003 yılında 1 iken bu yılın ilk yedi ayında ortamla 0.96 olmuştur. Bir başka ifadeyle, dış ticaret haddindeki bozulma 2003 yılına göre yüzde 4 civarındadır.
Miktar endekslerinin zaman içindeki seyri ise çok farklı bir gelişim göstermektedir. Miktar olarak ihracat bu yılın ilk yedi ayında 2003 yılına göre ortalama yüzde 27 artmışken, ithalattaki artış yüzde 41’e yaklaşmıştır. İhracat/ithalat miktar dengesindeki bozulma yüzde 10 civarındadır. Mevsimsel nedenlerle, yıl sonuna doğru bu bozulma daha da artabilecektir.
Dış ticaret ve cari işlemler açığındaki artışları enerjinin pahalılaşmasına bağlamak çok sağlıklı bir yaklaşım olmamaktadır. Üzerinde durulması gereken konu, ithal fiyatlarının artması değil, iç talep ve ekonomik büyümenin yarattığı reel ithalat talebidir.