TÜRKİYE’de ekonomik büyümenin ancak daha fazla ithalat ile mümkün olduğu artık bilinen bir gerçektir. O denli bilinmeyen, bilinse dahi, çok fazla üzerinde durulmayan konu, ekonomik büyümeyi sürdürebilmek için gerekli ithalatın ödemeler dengesi (ya da dış ticaret dengesi) üzerindeki riskleri ne kadar değiştirdiğidir.
Ara malları ithalatı ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki son yıllarda çok belirgin bir biçimde değişmiştir. Bu değişikliği grafik çok açık bir biçimde göstermektedir. Grafikte, sol eksende üç aylık 1987 fiyatlarıyla milli gelir rakamlarının yıllık hareketli toplamları gösterilmektedir. Sağ eksende ise yine üçer aylık dolar bazındaki ara malları ithalatının yıllık hareketli toplamları gösterilmektedir. Ara malları ithalatı ile reel milli gelir rakamları arasındaki ilişkinin 2001 yılı sonundaki değişmesi gerçekten çarpıcıdır.
1997 yılı başından 2001 yılı sonuna kadar reel bazda milli gelirdeki hareketlerle dolar bazındaki ara malları ithalatı arasında çok istikrarlı bir ilişki söz konusudur. İsitkrarlı ilişki 1997’den önce de geçerliydi. Bu dönemde, yıllık ortalama milli gelir 1987 fiyatlarıyla 114.7 trilyon TL olurken, yıllık ortalama ara malları ithalatı 30.6 milyar dolar olmuştur. 2002 yılının başından bu yana ise yıllık ortalama milli gelir aynı bazda yüzde 7.8 artarak 123.6 trilyon YTL olmuş, buna karşılık aynı dönemde yıllık ortalama ara malları ithalatı yüzde 64 artarak 50.2 milyar dolar olmuştur.
1997-2001 yılları arasındaki dönemde, 1987 fiyatlarıyla bir trilyon liralık milli gelir üretmek için ortalama 267 milyon dolarlık ara malları ithalatı gerçekleştirmek gerekirken, 2002-2005 yılları arasındaki dönemde aynı bazda ve aynı miktarda milli gelir üretebilmek için ortalama 400 milyon dolarlık ara malları ithalatı gerekmiştir.
Bütün bu rakamların söylediği şudur: 1997-2001 yılları arasında milli gelirimizi yüzde 1 artırabilmek için yılda 575 milyon dolarlık daha fazla ara malları ithalatı yapmak zorundaydık. 2002 yılından bu yana, aynı bazda milli gelirimizi yüzde 1 artırabilmek için yılda 900 milyon dolar daha fazla ara malları ithalatı yapmak durumundayız.
Söz konusu ilişki 2002 yılından sonra doğrusal olmaktan da çıktı. Giderek daha fazla ara malları ithalatı aynı miktarda milli gelir üretme eğilimine girdi. Örneğin, son bir yıldaki ortamla değerleri kullanarak yapılan hesaplamalarda, milli gelirimizi yüzde 1 artırabilmek için gerekli ara malları ithalatındaki artışın yıllık 1.2 milyar dolar olacağı görülmektedir.
Son yıllarda petrol fiyatındaki artışın bu ilişkide önemli bir etken olduğu düşünülebilir. Ama, ilişki, sanıldığı kadar petrol fiyatlarına duyarlı değildir. Sonuç olarak, dış denge, giderek ekonomik büyüme üzerinde daha önemli bir kısıt haline gelmektedir.