Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke’nin son konuşması finans piyasalarını iyimserliğe itti. Konuşmanın yorumlandığı biçimiyle, FED ağustos ayından sonra otomatiğe bağladığı faiz artırımlarına ara verecekti.
Bernanke elbette doğrudan böyle bir şey söylemedi. Söylediği, bundan böyle ekonomik verilere bakarak karar alacaklarıydı. Yani, yeni veriler ışığında faiz artırımlarının otomatikten çıkarılabileceği mesajını vermek istedi.
ENFLASYON
Amerika’da enflasyon eğilimleri gerçekten faiz artırımlarının otomatikten çıkarılmasına müsait mi? FED Başkanı ekonomik büyümenin yavaşlamaya başladığını düşündüğünü dolayısıyla, enflasyonist baskıların azalabileceğini ima etti.
FED faizleri yüzde 1 düzeyindeyken, 2004 yılının ortasından bu yana, FED yaptığı her toplantıda kısa vadeli faizleri yüzde 0.25 puan artırdı. Otomatiğe bağlanmış faiz artırımları zamanın FED Başkanı Greenspan tarafından önceden piyasalar alıştırılarak yapıldı. O dönemde durum neydi?
Greenspan’in "Amerika’da kısa vadeli faizler artmalı" ikazları başladığında, 2004 yılının başında, tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) artış yüzde 2’nin altındaydı. Aynı dönemde, TÜFE içinde besin maddeleri ve enerji’nin hariç tutulduğu endeksteki (çekirdek) artış yüzde 1’in çok az üzerindeydi. Kısacası, dönemin verilerine bakarak Amerikan ekonomisinde enflasyon baskısı olduğu iddia edilemezdi.
2004 yılının ortasında FED’in otomatik faiz artırımları başladığında, TÜFE enflasyonu yüzde 3.3’e, çekirdek enflasyon yüzde 1.9’a gelmişti. FED haklıydı. Belki de, faiz artırımlarına başlaması biraz geç olmuştu.
FED faizleri 2004 yılının ortasından bugüne yüzde 1’den yüzde 5.25’e geldi. Cari enflasyonla reel faizler negatiften pozitife değişti. Ama, enflasyondaki olumsuz yöndeki eğilimin kırılabildiği söylenemez. Yıllık bazda, bu yılın haziran ayı itibariyle, TÜFE enflasyonu yüzde 4.3, çekirdek enflasyon yüzde 2.6 oldu. Yani, Amerika’da enflasyon artmaya devam ediyor. Amerika’da enflasyonda gelinen nokta bizim orta dönemli enflasyon hedefimizin üzerindedir.
TÜFE enflasyonu geçen yılın eylül ayında yüzde 4.7’ye kadar çıktı. Ardından bu yılın mart ayında yüzde 3.6’ya kadar düştü. Nisan ayında Bernenke’nin "faiz artırımına ara verilebilir" mesajı galiba bu eğilimin yarattığı iyimserlikti. Ama, mart ayından bu yana Amerika’da TÜFE enflasyonu yeniden artış eğilimine girdi.
İlginç olan mart ayından bu yana çekirdek enflasyonda da bir artış eğilimi görülüyor. Son iki yıl boyunca yüzde 2 civarında salınan çekirdek enflasyon haziran ayı itibariyle yüzde 2.6 oldu.
BÜYÜME
Amerika’da ekonomik büyümedeki olası yavaşlama son üç ayda gözlenen olumsuz enflasyon eğilimlerini değiştirebilir mi? Bu yılın ilk üç ayında Amerika’nın milli geliri geçen yılın aynı dönemine göre nominal olarak yüzde 8.9, reel olarak yüzde 5.6 arttı. Büyümedeki küçülme ne denli radikal olursa olsun, büyüme eğilimlerinin enflasyonun kontrolüne yardımcı olabileceği olasılığı az görülüyor.
Şan olsun diye FED faiz artırımlarına ara verir gibi yapsa da, Amerika’da kısa vadeli faizlerin daha bir süre daha artması olasılığı çok yüksektir. Ekonomik büyümeden çok fazla fedakarlık yapmamak için alınacak tutum petrol fiyatlarının geldiği düzey itibariyle Amerikan ekonomisini bir kez daha 1970’lerdeki "enflasyon-resesyon" döngüsüne sokabilir.