Alternatif aramak yanlış, uslu çocuk rolü oynayalım

GELİŞMEKTE olan piyasalar uzun ince bir ipin üzerinde yürümektedirler. Bizim gibi kalıcı ekonomik istikrarı yakalamaya çalışan ve "kriz hatıraları" göreli olarak yeni olan ülkelerin üzerinde yürüdükleri ip daha da incedir.

İpin sallanması için bazen dışarıdan sert rüzgarlar esebilmektedir. İpin üzerinde kendine güveni geldikçe ülkeler yapmaması gereken hareketler yapabilmektedirler. Herşeyden daha önemlisi, bir süre sonra ülkeler üzerinde yürüdükleri ipin ince olduğunu unutabilmektedirler. Yani, üzerinden düşmek için gerekli asgari şartlar oluşabilmektedir.

ZAMANI GEÇTİ

Ekonomide gelinen aşamada kur ve para politikasına alternatif aramak yanlıştır
. Böyle bir eğilim ipin ince olduğunu unuttuğumuz anlamına gelir. Kur ve para politikalarını tartışmak 2001 yılının konusuydu. O dönemde, kur ve para politikasının seçimi tartışılacağına, "bulunmaz hint kumaşı" bulmuş gibi bize dışarıdan dayatılan kur ve para politikasını sevinerek kabul ettik. Bunun ne demek olduğunu anlamadık. Ama, bu politikalara methiyeler düzdük.

Dönemin IMF 1. Başkan Yardımcısı Stanley Fisher yapılan eleştirilere "haklı olabilirsiniz, ama farklı politikalar için IMF’nin en büyük ortağını ikna etmeniz gerekir" demişti. Yani, gidin "Amerika ile konuşun" demek istemişti.

Beş yıl önce tartışılmayan konuların bugün gündeme gelmesi yanlıştır. Çünkü, bugünkü ekonomik dengeler beş yıl öncesine göre çok farklıdır. Bu aşamada politika değişikliğine gitmek dengeleri bozmak olacaktır. Beş yıl önce yapılan seçimle bugünleri kabul etmekten başka bir seçenek bırakılmamıştır. Aksi taktirde, bugünleri de çok ararız.

Ne denli olayların farkında olduğu konusunda inandırıcı bir tavır takınmakta zorlansa da, hükümet de bir ölçüde alternatif tartışmaktan rahatsız bir görüntü vermeye başlamıştır. Başbakan ekonomi ilgili yaptığı her konuşmada uygulanan politikalardan sapılmayacağı mesajları vermeye başlamıştır. Ama, hükümetin üzerindeki baskılar giderek artmaktadır.

Baskılara karşı en ufak bir yalpalama artık farklı bir biçimde algılanmaya başlamıştır. Kaldıki, bir alanda gösterilen yalpalama farklı alanlardan gelen baskıların yoğunlaşmasına neden olmakta, hükümetin daha fazla yalpalamasına neden olabilmektedir.

USLU ÇOCUK ROLÜ

Bu aşamada, hükümetin uygulamada olan politikalar ve ekonomik istikrar yönündeki kararlılığını yeniden gösterecek adımlar atması gerekmektedir. Örneğin, sosyal güvenlik reformu denilen kanun taslağında sulandırmalar söz konusudur. Sulandırmaları durdurup kanunun bir an önce Meclis’ten geçirilmesi çok olumlu adımlardan biri olacaktır.

Merkez Bankası Başkanı kim olursa olsun, Başkan’ın ve Banka’nın bağımsızlığına süphe düşürücü beyan ve uygulamalardan kaçınılmalıdır. Aksine, para ve kur politikaları uygulamalarının siyasetten bağımsız olduğu izlenimi güçlendirilmelidir. Siyasetçiler kur ve faiz konusunda konuşmamaya dikkat etmelidirler. Bugüne kadar yapılan tartışmalarla para ve kur politikaları küçümsenmeyecek yaralar almıştır.

Uluslararası riskler küçümsenmeyecek boyutlara tırmanmaktadır. Yani, ince bir ipin üzerinde yürürken dışarıdan rüzgarlar daha sert esmektedir. Bu şartlar altında, ip üzerinde cambazlık yapmaya hiç gerek yoktur. Cambazlık yapmaya kalkarsak, hem riskleri büyütüp ipin üzerinde durmamız çok zorlaşacaktır hem de ipin üzerindeki başkalarını da tehlikeye atıp ipin daha fazla incelmesine ve sallanmasına neden olacağız.

Kısacası, bugün, her zamankinden fazla uslu çocuk rolünü oynamak zorundayız.
Yazarın Tüm Yazıları