Açıklar büyüyor

Kamu finansman dengesindeki bozulma dikkat çekici boyutlara geldi. Dış açıklardaki bozulma ise artık "ne olacak bu işin sonu?" dedirtmeye başladı.

Son yayınlanan verilere göre, ağustos ayı itibariyle son on iki ayda ihracat 98.9 milyar dolar, ithalat 156.9 milyar dolar oldu. Son bir yılda dış ticaret açığı 58 milyar dolara ulaştı. Geçen yıl sonu bu rakam 54 milyar dolardı.

Eskiden dış açıkların korkutucu yanı geldiği büyüklüktü. 2001 yılında dış ticaret açığının milli gelire oranı yüzde 7.1’den 2005 yılı sonunda yüzde 11.8’e çıkınca, bu açık nasıl finanse edilecek diye kaygılar oluşmaya başladı. Şimdi bu oran yüzde 14’e fırladı. Finanse etmeye devam ediyoruz. Finanse etmekte zorlandığımızı da söyleyemeyiz.

SÜRDÜRÜLEMEZ DİNAMİK

Konunun kaygı verici yanı, artık dış açıkların geldiği boyut değil, dış açıklarda sürdürülemez bir dinamiğin oluşmuş olmasıdır. Bir yıldan diğerine milli gelirden çok daha hızlı artan dış açıklar bir noktada kaçınılmaz olarak tıkanmaya neden olacaktır. Uluslararası piyasalar ne denli elverişli olursa olsun, dış açıklardaki dinamik finansman olanaklarını da zorlamaya başlayacaktır.

2006 yılı ortasındaki çalkantıdan sonra dış ticaret açığındaki artışta hafif bir durulma yaşanmıştı. Son aylarda dış ticaret açığı yeniden artmaya başladı. Yatırım malları ithalatındaki artış durmuş gibiydi. Yılın ikinci yarısında yatırım malları ithalatındaki artış yüzde 8’lere ulaştı. Tüketim malları ithalatı azalıyordu. Yılın ikinci yarısından itibaren tüketim malları ithalatı da artmaya başladı. Ara mallar ithalatında kayda değer bir değişme zaten gözlenmemişti. Şimdi de, ara malları ithalatı yıllık bazda yüzde 23 civarında artmaya devam ediyor.

Petrol dışı ara malları ithalatı milli gelirden çok daha hızlı artıyor. Grafikten de anlaşılacağı gibi, 1 milyar dolarlık petrol dışı ara malları ithalatı karşısında 1990’lı yılların sonlarında 1987 yılı fiyatlarıyla 5 milyar YTL’den biraz az milli gelir üretebilirken, bugün aynı dolar miktarındaki petrol dışı ara malları ithalatıyla aynı bazda 1.6 milyar YTL milli gelir üretebilmekteyiz.

SEÇENEK VAR MI?

İhracatımızın önemli bir bölümünde giderek artan ithal ara malları kullanıldığını biliyoruz. Ama, mutlak dolar olarak petrol dışındaki ara malları ithalatındaki artış tarım dışı ihracatımızdan daha hızlı artmaktadır. Dolayısıyla, petrol dışı ara mallar ithalatının artmasının tümünü ihracattaki artışa bağlamak doğru olmamaktadır.

Ekonomide yaratılan toplam katma değerin giderek ithalata daha fazla bağımlı olmasının arkasında Türk Lirası’nın reel olarak değerlenmesinin etkisi elbette küçümsenemez. Ama, dış ticaret açığındaki büyümenin arkasında iç talep büyümesi de en az döviz kurları kadar önemli görünmektedir. Çıkmazımız, döviz kurları ile büyüme arasında bir seçeneğimizin olmamasıdır.

Bir başka olasılık da, milli gelir büyümesinin son altı yılda ölçülenin çok daha üzerinde olabileceğidir. Yoksa, ölçülenden çok daha yüksek milli gelirimiz mi var?
Yazarın Tüm Yazıları