Paylaş
Konu sosyal medyada da tartışılır hale gelince Taşdelen Twitter’dan kısa bir açıklama yaptı ve “Ankara kavgadan bıktı. Kenti yöneten bizler ortak aklı işletebilmeliyiz” dedi. Tuna da, gazetemize verdiği demeçte “Taşdelen de bu memleketin evladı” ifadesini kullandı.
24 yıldır gergin bir yönetim anlayışını tercih eden ve her fırsatta kendini solla mücadeleye adadığını belirten Melih Gökçek’in yönettiği bir kentte yıllar sonra bir CHP’li belediye başkanıyla AK Partili bir Büyükşehir belediye başkanının samimi şekilde kucaklaşmasına iki açıdan bakmak gerek.
* * *
Öncelikle şu detayı atlamamalıyız. Bu samimi kucaklaşma, Tuna’nın Gökçek tarzı bir yönetim anlayışından uzak duracağının işaretleri olan icraatlarından sonra gerçekleşti. En önemlisi de Tuna, her ilçeye, her vatandaşa eşit oranda hizmet götüreceklerini vurguladı. Dolayısıyla Tuna’nın bu tutumu aslında CHP’nin uzun yıllardır savunduğu bir savdı. Hatta son seçimde de Büyükşehir adayı Mansur Yavaş da, “Seçilirsem parti rozetimi bir kenara koyacağım” iddiasıyla seçmenden oy istemişti. Taşdelen açısından bakarsak belki de bu samimi sarılma, yıllardır Büyükşehir’den hizmet alma konusunda en çok sıkıntı yaşayan ilçenin belediye başkanının, ‘tarafsız başkan’ özleminin bir yansımasıydı. Bu açıdan yaklaştığımızda Taşdelen’e getirilen eleştirilerin biraz ağır olduğu düşünülebilir.
* * *
Fakat, CHP içinde Taşdelen’i eleştirenler, böyle düşünmüyor. Dün, belediyede Taşdelen’e en yakın isimlerden biriyle konuştum ve ilk sözü “Bize samimiyetsiz geldi” oldu, sonra da ekledi: “Böyle bir kucaklaşma bir DSP ile CHP’li arasında olabilir, bir MHP’li ile BBP’li arasında olabilir. Bu yadırganmaz ancak, biz AK Parti siyasetine karşı mücadele ediyoruz ve Mustafa Tuna da ne olursa olsun AK Parti’nin bir temsilcisi. Tartışma yaratacak bu pozu vermemesi gerekiyordu.” Benzer şikayetler bazı milletvekillerince de dillendiriliyor.
* * *
Siyaseten baktığımızda iki tarafın da haklı yönleri olabilir. Ancak şunu kesin bir şekilde söyleyebiliriz. Ankara’da yeni bir döneme girildi ve bu yeni dönemde muhalefetin Gökçek döneminde uyguladığı stratejileri bir kenara koyup, yeni döneme uygun, yeni stratejileri hayata geçirmesi gerekiyor.
BELEDİYELERDE ORTAK AKIL HAREKETİ
Bu arada Taşdelen gibi Tuna’yla samimi şekilde bir fotoğraf vermemiş olsalar da muhalefet partilerinin belediye başkanları Fethi Yaşar ile Enver Demirel de kendi ilçelerinde tıkanan sorunların çözülmesi adına Tuna’nın başkanlığını sevinçle karşıladı. Bu sorunlarla ilgili ilk görüşmenin ardından önümüzdeki günlerde Tuna’nın dediği gibi ‘ortak akıl’ hareketiyle ilk adımlar atılacaktır.
EMİR: GÖKÇEK’E ZİMMET ÇIKARILMALI
Ankapark meselesini CHP’de en yakından takip eden isimlerden birisi de Ankara Milletvekili Murat Emir. Bugüne kadar eleştirilerini çok defa kamuoyunda gündeme getirdi. Hatta Melih Gökçek’in “CHP’li vekiller gelsinler Ankapark’ı onlara gezdireyim” çağrısına meydan okuyup ve “Gelirim ama sorular sorarım” dediyse de bir türlü davet alamadı. Emir, Mustafa Tuna’nın Ankapark’la ilgili “Halka soralım” çağrısını ise olumlu karşılıyor fakat, Tuna’ya da bu konuda bazı soruları var. Emir, sohbetimizde özetle şunları söyledi:
“Bugüne kadar Meclis’te çok defa Ankapark’a harcanan milyarlarca lirayı sorduk ancak, bir türlü cevaplamadılar. Tuna’nın ‘hesap devam ediyor’ sözünden neden yanıtlayamadıklarını anlıyoruz. Çünkü ne kadar harcandığını kendileri de bilmiyor. ‘Ankapark’a gelirim dememe rağmen Gökçek beni çağırmaktan korkmuştur. Önemli olan bu tür yatırımları yapmayı planlarken, yapmadan önce halka sormaktır. Ama yine de halka sorulacak olması olumlu bir gelişmedir. Fakat, bu sorulmadan önce halka tüm detaylar anlatılmalıdır ki, bu projenin ne kadar saçma sapan olduğu görülsün. Öte yandan bu projeyi durdurmak yetmez, harcanan bu paraların Gökçek’e zimmet olarak kaydedilmesi gerekir.”
Paylaş